iyi bir pilot bölümle başlamış; tutunca birbirinden alakasız onlarca bölümle devam etmiş dizi. ne polisiyesi, bildiğin sit-com. ver gülme efektini, dizideki kasıntı kalkar. tayfun güneyer 80 dakikaya kadar sit-com yazabilen biri. işin içine dramayı sokmuş 113 dakkaya kadar gömçürüyo, müziktir falan. burdan da şunu anlıyorum adam kendi yarattığı dizinin yapısından kendi sıkılmış olacak ki diziyi absürd komediye döndürmüş. nerede dayı, yılan hikayesi; nerede polisiye mi sit-com mu olduğu belli olmayan, vakit doldurmak için çekildiği her halinden belli olduğu adanalı; nerede ilk iş pırıltısı taşıyan şans kapıyı kırınca, nerede laf olsun diye çekilmiş keloğlan! kısacası gerçekten isteyerek yapınca çekiliyor tayfun güneyer'in işleri ama ben adanalı'ya ancak iki bölüm katlanabildim, ben o üç saatte alt fon müziğinde yürüyen yarma bi herefi izliyceğime; lost,heroes,tscc' tan birer bölüm izlerim; tabi ki daha iyi! ayrıca o nine tiplemesininde olmaması gerken dizi; bu ne lan?! polisiye dememişmiydik? erkeğe ağda yapma geyiği bile var, ohoho!