hayat hayaller ve yıkımlar

entry86 galeri
    64.
  1. - ne içtin?
    - çok şey.
    - peki ne değişti?
    - hiçbir şey.
    - peki sen 27 yaşında hala tek başına ne içersen iç hiçbir şeyi düzeltemeyeceğini bilmiyor musun?
    - biliyorum. ama yine de şansımı denemek istedim!
    - canım sıkılıyor!
    - benimde...
    - o zaman biraz tartışalım mı? ne dersin?
    - başla!
    - hayatı aşk üzerine kuranlardan nefret ediyorum! özellikle bunu 25 yaşının üstündeki biri yapıyorsa eğer onu öldürmeyi bile düşünebilirim!
    - çok saçma!
    - neden saçma olsun ki? 18 yaşında olan birisi aşk yüzünden intihar dahi etse yadırgamam. ama belirli bir olgunluğa erişmiş birinin aşk yüzünden hayatını değiştirmesi asıl saçma olandır!
    - saçmalamayı kes! herkes senin gibi dibine kadar yaşamıyor aşkı!
    - benimle ne alakası var.. hayat herkes için farklı süprizler hazırlamış olsa dahi, herkes bambaşka bir şekilde yaşamış olsa dahi aşk herkeste aynı işler.. aynı şekilde seyreder.. böyle olduğu için hala onlarca ya da yüzyıllar önce yazılmış ve yaşanmış o boktan aşk hikayelerini, şiirlerini okuyup içleniyorsun..
    - bak bu hiç aklıma gelmemişti..
    - peki, hoşlandığın bir kız olduğu zaman en yakın hissettiğin kişiye akıl danıştığını hatırlıyor musun?
    - evet, sen!
    - bak işte, kendi aşkın ile ilgili bir şey yapacakken bile senden öncesinde aşık olmuş birinden medet umuyorsun!
    - yani?
    - yanisi yok.. aşk herkeste aynı işler..
    - anladım!
    - afferim!
    - erol nerede?
    - mahalleye indi!
    - iyi bak bu güzel bir haber..
    - bira?
    - ne zaman hayır dedim ki?
    - bir de ne var biliyor musun?
    - ??
    - aşk ile ilgili bir durum olduğunda neden bir başkasında fikir danışmak zorunda hissederiz kendimizi? çok şaçma değil mi? aşık olan sensin ama yapman gerekenle ilgili fikri başkasından alıyorsun! kafana göre yaşasana! neden korkuyorsun ki? en fazla gider! nedir yani sanki daha öncekiler hiç gitmedi mi? daha önce hiç göt olmadın mı? böyle mal gibi gittiği yöne bakmadın mı hiç? en fazla bir kere daha bakarsın.. zaten bildiğin bir şey.. sonra gidip içersin.. kafan güzel olur mesaj atarsın, ağlarsın sonra evine geri döner yatarsın.. bu kadar..
    - nasıl bu kadar? anlattığın kadar basit olmadığını ikimizde iyi biliyoruz..
    - bak dostum.. bir insana akıl danışıyorsan eğer o insandan kötü şeyler duymayı beklemiyorsundur.. çünkü zaten kötü şeyler kapıdadır ve sen kendini iyi ihtimallerler kandırıp birazcık da olsa motive edersin.. bu işler böyle.. neden ben sana en kötüsünü anlatayım ki? zaten kapında.. sike sike yaşayacaksın onu!
    - haklısın.. ne olursa olsun sonuç değişmiyor..
    - kim geldi?
    - erol..
    - oh bugün aldığım en güzel haber bu.. hadi başlayalım..
    - beni dinle bu sefer.
    - evet?
    - ne oluyor biliyor musun?
    - ??
    - ikinci kez aynı kişiden göt olunca artık acıtmıyor ve umursamıyorsun ama varlığını veya yokluğunu.. çünkü sen onu ilk gittiğinde koymuştun kutuna cıkarıp eski ona bakıyorsun ikincisini umarsamıyorsun ve daha ilerisini düşünmüyorsunda.. sadece ilk acı kalıyor kutunda..
    - kutuna gidiyorsun yani?
    - siktir git!
    0 ...