kuran da allahın yaptığı hesaplama hatası

entry14 galeri
    12.
  1. Yanlış olan ve yanlış olduğu aşağıda ispat olunan iddia!

    Resmin bir kısmına bakarak tablo hakkında yorum yapmaya kalkışmanın sonu budur. Şöyle ki:

    Enfal Suresi 56-57-58-59-60 ve 61. Ayetlerde açıkca açıklandığı üzere Bedir savaşı kaçınılmaz olmuştu.

    Ancak savaşacak iki taraf arasında ciddi farklar vardı. Sayıca üstünlük gayri müslimlere aitti. Ayrıca savaş ve teknikleri konusunda deneyimli insanlar da gayri müslimlerdeydi. Bu durum da müslümanların psikolojik olarak hazırlanmasını gerektiriyordu.

    Herşeyden önce müslümanların lideri ve rehberi olan Peygamber Efendimizin savaşa ruhen hazır hale getirilmesi lazımdı. Enfal Suresinin 62-63 ve 64. Ayetleri tam da bu işi görüyorlar ve burada Allah Resulü'ne güven telkin ediliyordu.

    Ardından gelen -söz konusu- 65 ve 66. Ayetlerde ise müslümanların savaşa ruhen hazırlanmaları sağlanıyordu.

    Şöyle ki:

    Enfal Suresi 65. Ayetin ilk cümlesinde: <<Sen, Ey Peygamber! Savaşta ölüm korkusunu yenmeleri için inananları yüreklendir /teşvik et.>> denilmektedir!

    Ayettin bu kısmında geçen "Harrıd" kelimesidir. Bu kelime "teşvik et" anlamına gelmektedir. Bu sözcüğün kendisinden türediği "harrad", "maddi ya da manevi yok oluş, tükeniş, psikolojik çöküş, zihni direncin yok olması" anlamına gelmektedir. "Marradahu" sözcüğü nasıl ki: " onu hastalıktan arındırdı" anlamına geliyorsa, "harradahu" sözcüğü de "onu psikolojik ve zihinsel çöküşten kurtardı" anlamına gelmektedir.

    Ayetin devamında ise, Peygamberin bu teşviki gerçekleşirse olacak olay anlatılmaktadır:

    << Eğer sizden dirençli yirmi kişi olursa, bunlar iki yüz kişiyi alteder; yok eğer sizden yüz kişi olursa, inkarda direnenlerden bin kişiyi alt eder. Çünkü onlar derin bir kavrayıştan mahrum bir yığındırlar.>>

    Burada açıkca görülmektedir ki, Bakara suresi 249. Ayette de açıklanan olay hatırlatılarak ve bir önceki "Ey Peygamber teşvik et!" cümlesinde bahsedilen "teşvikin" gerçekleşmesi halinde, 1 müslümanın, 10 gayri müslim kadar güç, kuvvet ve cesaret sahibi olacağı bildirilmektedir. Bu olay, müslümanların isterlerse ulaşabilecekleri bir üst sınırdır. Ancak elbette -ki kendi nefsimize vurursak- buna ulaşmak hiç de kolay değildir! Kolay değildir ancak ulaşılabilir! insanın kendisiyle alakalı bir durumdur!

    66. Ayete bakınca hemen ilk cümlede, müslümanlar üzerinde teşvikin beklenen tesiri göstermediği anlaşılmış ve bu yeni durumda bilinmesi gerekenler söylenmiştir:

    << Enfal Suresi 66. Ayet: Mevcut şartlarda Allah yükünüzü hafifletmiştir; zira sizin güçsüz olduğunu iyi biliyor.>>

    Buradan anlaşılıyor ki, Peygamberimizin yaptığı teşvik ilk etapta istenilen düzeyde içselleştirilememiş. Kolay değil, islam tarihinin ilk ciddi savaşı ve gerek sayıca, gerekse deneyimce karşı tarafın ütünlüğü var! Kınamamalı! Tarihi olaylar, yaşanılan dönemin şartlarıyla ele alınıp değerlendirilmelidir!

    Bu durumda yani istenilen boyutta teşvik olunamayan müslümanlara; normal şartlarda zaten üstün oldukları (bkz: Âl-i imran 139) hatırlatılarak şöyle denilmiştir:

    << O halde, sizden dirençli yüz kişi çıkacak olursa, bunlar iki yüz kişiyi alt eder; ama eğer sizden bin kişi çıkarsa, Allah'ın izni sayesinde iki bin kişiyi alt eder. Zira Allah hakta direnenlerle beraberdir!>>

    Evet! Görüldüğü üzere ayetlerde ne bir hata vardır ne de çelişki. Sorun bazen; insanın olaylara şaşı bakmasında ve gözlerindeki kusuru kabul etmemesinden kaynaklanmatadır. Bazen de, Kuran'ı bir tarih kitabı, bir matematik kitabı gibi görmekten ileri gelmektedir.

    Allah, akıl fikir ve denge nasip etsin dileklerimle.*
    8 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük