mikael akerfeldt bu şarkıyı kızına armağan etmiş gibilerinden bişeyler duymuştum vakti zamanında. lakin sözlerini incelediğiniz zaman kızıyla pek de alakası olmadığını görüyoruz. belki de kızının ilerde bir melinda olacağını düşünerek yazdı, bunu bilemeyiz. ancak bildiğimiz bir şey var ki o da bu şarkının muhteşem bir yumuşaklıkta akması ve harika bir geçişle sertleşmesi. tıpkı to bid you farewellde olduğu gibi. mikaelin hayatını incelediğimiz vakit, önemli geçiş noktalarında harika eserler ortaya koyduğunu görebiliriz. aşk acısını tattığı morningrise albümü, evliliği tattığı my arms your hearse dönemi, çocuk sahibi olduğu still life dönemi gibi...
bu şarkıyla ilgili kişisel bir dip not da düşmek isterim ayrıca, her ne kadar subjektif olsa da buraya yazarak borcumu ödemek istiyorum. vakti zamanında bir eski sevgilim bu parçayı dinlemiş, ve farklı bir yeteneğini kullanarak bir face of melinda tablosu yapmış. bu tablo hayatımda gördüğüm en güzel ve anlamlı portrelerden birine dönüşüvermişti bu şarkıyla beraber yapıldığını öğrendiğim anda. gerçi ayrıldıktan sonra ne bok olduğunu öğrendik arkadaşın da, yiğidi öldürüp hakkını yememek lazım, şarkıyı dinledikçe tabloya içli içli bakası da gelmiyor değil insanın... bu da böyle bir anımdır.