10 sene filan önceydi. şehirden ve de medeniyetten epeyce uzak bi kasabada, pazar (cumartesi de olabilir) geceleri 23-02 arasında güven erkin erkal'la maximum rock programının dinlenilebilmesini sağlıyordu sony marka walkman. içimdeki alternatif müzik aşkını karşılayabildiğim tek yer o programdı. zira yatılı okuldaydım ve lisenin kantininde kral tv'nin lütfettiği saçmalıklardan başka müzik sesi duyulmuyordu. duyulsa bile üç beş kurtcuk 'bu ne laaa, skerim böyle müziği! değiştirin la şunu' diye vakit kaybetmeden müdahalede bulunarak o uzun saçlı zibidilerden koruyordu muhteşem kültürümüzü...
maximum rock'ta duyup da karışık kaset listeme eklediğim gruplardan biri de düş sokağı sakinleriydi. boktan arabesk-fantezik yurt ortamında ilaç gibiydi bunlar. rock müzik diye sarıldığım adamların arasında haluk levent, kıraç ve hatta murat göğebakan bile vardı. gülme arkadaşım! yokluktan bahsediyorum. yaşamayan bilmez. sayın genç arkadaşım, gülme bak! senin gibi elimizin altında yüzbinlerce şarkıyı indirebileceğimiz internet ortamlarımız filan yoktu. elektro gitarın duhul ettiği her şarkıya çölde şaşal su görmüş gibi saldırıyorduk!
sonra o skindirik kasabadan eskişehir'e büyük bi sıçrama gerçekleştirdim. şehir süperdi. lakin serde o yaşların olmazsa olmazı bir melankoli vardı ve bir de aşık olunca düş sokağı sakinleri kaçınılmaz sonum oldu. sevdam bir ateş oldu, gayret et güzelim elini uzat diyerek aşk hususunda iyice rezilliklere koştum. o kadar boktan hissediyodum ki kendimi, birinin (onun) elini uzatmasını tek kurtuluşum olarak görüyordum. nitekim uzattı da. ve yavaş yavaş kayboldu gitti murat yılmazyıldırım. onunla birlikte ezginin günlüğü'nü, cezmi ersözü de gönderdim.
iyi de etmişim. lan sktiniz attınız hayatımı. melankoli melankoli melankoli! gözlerimin etrafında 9'ar tane çizgim oldu genç yaşta. ölüm, ayrılık, ölüm ayrılık, ölüm ayrılık..
şimdi duyunca eski günlerin hatrına bi 20 saniye filan dinliyorum. ne de olsa sabaha kadar tavana bakarak geçirdiğim gecelerde yanımdaydı. açık konuşayım, ben zaten o günlerde de murat çelik'i daha çok seviyordum.