Emperyalizmin ve savaş ekonomisinin ulus devletleri hem ezenler hem de ezilenler nezdinde vahşileştirdiğini kitabın içeriğinden anlamaktayız. itirazımız sosyalizme/komünizme biçilmek istenen günah keçisi rolüne ilişkindir. Sonuçta tarihsel materyalizm diyalektik analiz gerektirir. Sen işin sadece emperyalizmin ve onun ortaya çıkardığı zaruri savaş ekonomisinin eleştirisini komünizme bok atmak için yapıyorsan, kusura bakma ama git de önce kendi bokunu ye derler insana. Fransız dönme sosyalistlerinin pol pot iktidarına verip veriştirmeden önce kısaca bir vietnam ve onun öncesinde de kuzey kore analizi yapmaları gerek ki tarafsız olduklarına kendilerini inandırabilsinler. Cezayiri de unutmasınlar. Değilse bu tür katliamları zaten kimse onaylamıyor. Hele bir sosyalistin kalkıp oh iyi olmuş diyebileceğini hiç düşünmüyorum. Neticede sovyetlerin ve çin'in uzak asya'da, doğu avrupa'da zorunlu ideoloji dayatmalarını nasıl lanetliyorsak, aynı şekilde avrupa ve abd emperyalizminin son 100 yıllık gerçekleştirdikleri refah ve demokrasi süslü emperyalizmini de lanetlemeliyiz. Bunu yapmıyorsan da kimin değirmenine su taşıdığın zaten ortaya çıkar. Sonuçta götümüzden uydurduğumuz kriterlere göre niyet okuyan falcılar değiliz.