zagreb radyosu tekrar çalmaya başladı götveren... iyi dinle...
'' yahu çok tırt bir yazı yazmışsın, aynı bokum gibi '' demişsin...
benim biricik krizantem çiçeğim,
yağmurla ıslanmış başak tarlalarınının minik fındık faresi,
seni, ekmeği kükürtlü suya banıp yer gibi seviyorum,
sen benim dava arkadaşım,
ondan sonra kandaşım,
sonra fuck buddy' im,
sonra da, bad-el harab' el basra' m' sın...
sana '' sen kudüs kadar güzelsin, ve kudüs kadar çekici '' dersem,
yanlış anlarsın, ve hatta götün kalkar,
istemediğim için o kıl yumaklarıyla örülü tempra müsveddesi götcağızının kalkmasını,
şimdi seni zagreb radyosundan bir türküyle uğurlamak ister bu yeminli fişek;
'' biz üç yeminli fişektik... gürkan, abdullah, kadir... yani, '' gak ''... ''
'' gak '' dedim de aklıma geldi,
'' gak '' bir karga sesidir,
'' gak '' birayı fondiplemiş bir kevaşenin geğirme sesidir,
'' gak '' kenara değil, tam ortayadır,
'' gak '' gülse birsel' in gak' ı değildir,
'' gak '' deyince öpücük, '' guk '' deyince seks' in '' gak '' ı değildir..
kimse anlamayacak biliyorum...
sen anlarsan eğer,
ki şüphem yok,
'' gak bir yaşam biçimidir ''
'' çöldeki vahanın içinden bir yudumluk su içimidir ''
seni seviyorum sütoğlan...
iyi hazırlan, ileride beni savunacaksın...