alacağın 'rehin' 'ipotek' vb. şekillerde teminat altına alınmamış olduğu hallerde, borcunu vadesi gelip geçtiği halde ödemeyen borçlunun mal kaçırması, taşınması gibi ciddi bir şüphe de mevcutsa ve bu kanaat 5.000 ytl'ye kadar olan borçlarda sulh hukuk hakiminde, 5.000 ytl ve üzeri ticari olmayan (yani bir ticari sözleşme ya da kambiyo senedine dayanmayan durumlarda) asliye hukuk hakiminde, 5.000 ytl ve üzeri olup da bir ticari ilişkiden kaynaklanan alacaklarda asliye ticaret mahkemesi başkan ve üyelerinde oluşturulabilmişse, genellikle alacağın %10 bazı durumlarda 15 ya da 20 (hakimin takdirine göre ) teminatın (çünkü borçlunun da uğrayabileceği haksızlıklar gözetilmek zorundadır, pat diye kakıp adamın ya da istisnaen kadının evine ya da iş yerine hacze gideceksiniz, borçlunun ihtiyati hacze itiraz hakkı vardır ve haklı çıkması durumunda - pek ender olur - uğradığı ve uğrayabileceği zararı sizin alacaklı taraf olarak mahkeme veznesine yatırdığınız bu teminattan karşılar )mahkeme veznesine yatırılması ve söz konusu ihtiyati haciz kararının görevli daire tarafından icraya konulmasıyla gerçekleşen biraz karışık bir durumdur. duruma göre avukatların canını çok sıkan bazen de çok eğlendirebilen uygulamadır. ihtiyati haciz uygulandıktan 10 gün sonra (en geç) icra takibi başlatılmalı ve haciz muvakkat (geçici) hacizden kesin hacize çevrilmeye çalışılmalıdır. tüm tecrübeli avukatlar iht. haciz için başvurdukları gün icra takibini de açar 10 gün beklemezler. haczin kesinleşmesi ileriki aşamalarda doğabilecek borca itiraz ya da satış aşamasındaki çeşitli problemlerin daha kolay çözülmesi açısından çok önemlidir. şunu da önemle arz edeyim ki tüm bu aşamalarda en önemli unsurlardan biri tebligattır. bütün çaylak avukat arkadaşlarımın tebligat hukukunu ayrıyeten ve önemle incelemeleri tavsiye olunur. özellikle borçlu vekilliği yapacaklarsa bu hususu hakimlerden çok daha iyi bilmelidirler.
