amerikan filmlerinde gördüğümüz klişe bir hadisedir bu.
mesela bir katil vardır, bir sürü kişiyi öldürmüştür, az kişi sağ kalmıştır.
kahraman dedektif ve kız da bunlardan biridir.
olay sonrası binanın önünde etraf polis arabası ve ambulans kaynar, kırmızı-mavi ışıklar duvarlara yansır, telsiz sesleri duyulur, polis "police line do not cross" ve "crime scene do not enter" bantları çekmektedir.
işte filmin sonunda o kızı sırtında battaniye ambulansın arkasında otururken, kahve fincanını 2 eliyle tutmuş, ısınma uğraşında, sarsılmış halde görürüz.
ha bi de dedektif ölmemiştir ama vurulmuştur, sedyeyle hastaneye kaldırıldığını görürüz bu sahnede. bilinci açıktır, "merak etme, iyiyim" der, espri yapar.
