devrimci siyasette parlementonun yerini belirlemek için evvela devrimci siyaset kavramı üzerinde mutabakat sağlamak gerekir. zira devrimci siyaset dediğiniz, özellikle ülkemizde yasa dışı aşırı sol örgütlerin hayatı terörize etme çabasından ileri gitmemektedir. zaten sözlüğün önde gelen devrimcilerinin de belirttiği gibi parlemento ile sosyalizme gitmek bir hayalden başka bir anlam ifade etmez.
yine sözlüğün devrimci sözcülerinin bahsettiği, halkın legal olarak, parlementer rejimi koruyarak üstelik(!), -ki sosyalizmle beraber yürümeyen parlementonun devrim gerçekleştiğinde nasıl bir başkalaşım geçireceği merak konusu- örgütlenmesi ise iflahsız derin solumuzun cici görünme çabalarından ayrı değerlendirilemeyecek kadar aşikar bir yanıltma. zira bu legal yapılanmanın yaptığı her türlü illegal iş devrim yolunda mübah sayılacaktır. şehit gün sazakın öldürülmesini bile bu çerçevede meşru görenlerin kendilerinde gördükleri kitlesel adam öldürme hakkının meşruiyeti o kutlu devrim muştusundan ileri gelmektedir. kısacası sosyalist diktaya giden yolda herhangi en temel insan hakkını ihlal etme yetkisini kendisinde görenlerin parlementer rejim gibi bir kaygıları olduğunu düşünmek safdillik olacaktır.