insan hayatında bir devrin kapanıp başka bir devrin açıldığı gündür.
üniversite sınavına çalışma ayağına zaten yaklaşık bir ay önce okul bırakılmış dersaneye gidilip gelinmiştir. okul arkadaşlarıyla görüşme oranı da hayli düşmüştür bu yüzden. son gün yarı hevesle, yarı kaygıyla hatta belki biraz hüzünle okula gitmek için hazırlanırsın. e, okulu bırakmıştın bir ay önce. saç, sakal uzamış okul kıyafetine yakışmayacak bir hal almıştır. sivillerini çeker okulun yolunu tutarsın.
yolda arkadaşlarını görme ihtimali oldukça yüksektir. kimse direk okula girmek istemez çünkü. kimisi giderayak müdürün konuşmasını dinlemek istemez, kimisi okula girdiği an bunun okula son girişi olduğunun farkındadır, kimisi de "sokarım lan, ben olmuşum zaten okul" ruh halindedir. yoldaki arkadaşlarla toplanırsınız. önce bir kahvaltı, sonra birer cigara yakar elemanlar. okula baka baka tüttürürler sigaralarını. son kez geyiklerini dinlersin, yeri gelir sen de katılırsın. gülersin, gülersin ama daha önceki gülüşlerin gibi değildir artık. içinde bir daha bu geyikleri bu adamlarla yapamayacak olmanın hüznü vardır. çaktırmazsın, yine de gülersin. sonra ortam kalabalıklaşınca "hadi artık, alalım bakalım son karnelerimizi" der okul bahçesinden içeriye çömezlerin yadırgayan bakışları arasında artist artist yürürsünüz. o an arkada herkes için bir müzik çalıyordur eminim. herkes farklı şeyler hisseder. benim beynimde little green bag yankılanıyordu o sırada içeri rezervuar köpekleri edasıyla slow motion yürürken.
son kez öğretmenlerle konuşulur. artık sahte sevgi gösterileri yoktur, yalakalık yoktur. hoşlanmadığın hocanın yüzüne bile bakmadan geçersin yanından. üzerinde emeği olanlarla vedalaşırsın. sınıf hocasını bulursun. sınıfın büyük bir kısmı da hocanın yanındadır. yine de karnesini almaya gelmeyenleri görürsün. laf aramızda en sinir olduğum öğrenci tipidir bunlar. ulan son gün işte, gelsene alüminyum. bir seferlik kıy uykuna. neyse konu bu değil. son karneni alırsın eline. genelde hocalar son sınıf öğrencilerini fazla zorlamaz ama yine de kıllık yapan bir kaç hoca notunu kırmasa da arttırmamıştır da. halbuki her son sınıf öğrencisi karnesinin çok iyi olacağını düşünür. hayalleri yıkan bu işgüzar öğretmene son kez söversin.
sonra sınıf arkadaşlarıyla vedalaşılır. gerçi daha balo vardır ama okuldaki son gündür sonuçta. fotoğraflar çekilir, ağlayan kızlara gülünür. kızlar erkeklerin böyle şeylere karşı çok duyarsız olduğunu zanneder her zaman. yok öyle bir şey hanımlar. ağlayacak kadar olmasa da bizim de içimiz sızlar da çaktırmayız.
sınıfla beraber son kez bir şey yapmak istersin, herkes yan çizer. sen de yine sabahki abazan grubuyla beraber okula son kez baktıktan sonra bilardoya gitmek için hazırlanırsın. yine cigaralar yakılmıştır. dönersin birine. "bir tane versene lan yakayım." dersin. "sen içiyor muydun lan?" diye sorarlar sigarayı uzatarak. alıp yakarsın sigarayı, bir nefes çekersin okula bakıp. 4 sene geçer gözünün önünden. "başlamak için güzel bir gün" dersin.