dünyayı umursamadan, kafayı sadece yeni oyun üretmeye çalıştırmaktı 90 larda çocuk olmak. babanın alıp süpriz yaptığı bmxle mahalledeki arkadaşlarına hava atmaktı. sokaklarda taşlardan kale yapıp maç yapmaktı. haftada birkaç defa mahalle maçı düzenlemekti. evindeki kullanmadığı oyuncaklarını ya anneden gizli yapılan çekilişlerle ya da kaldırıma serilen bir örtü üzerine yaymakla mahalledeki diğer çocuklara satmak ertesi gün anne fark edince de gidip çocuklardan istemekti. okuma yazmayı susam sokağı 'ndan öğrenip kurabiye canavarı gibi kurabiye yemeğe çalışmaktı. gizli gizli gidilen atari salonlarında önce street fighters sonra da langırt oynamaktı. bütün mahalle toplanıp saklanbaç oynamaktı. ağaçlara dalmaktı topluca. karnı acıkınca kafasını yukarı kaldırıp "anneeeee karnım acıkı" diye arsız arsız bağırmaktı. "topunuzu keserim" tehditlerine karşı başı dik direnmekti 90 larda çocuk olmak. okulda tenefüslerde su savaşı yapmak, sanal bebek beslemekti. misketlerini canı pahasına korumaktı. annenin eline tutuşturduğu salçalı ya da şokellalı ekmekle sokakta dizleri yara bere içinde koşturmaktı. sütünü nesquikle içmekti. mahalleden adam toplayıp dayak yiyen kardeşi döven yan mahalle çocuklarına kavgaya gitmekti. ve her ne olursa olsun arkadaşlarını savunmak, kimi zaman topluca disipline gitmekti.