bu muhteşem filmin sonundaki replikler dahi, filmi baştan aşağı izlemek için yeterli bir sebeptir; ( selahaddin eyyubi ve ibelinli balan karşı karşıya )
Salah-ad-din eyyubi : Şehri teslim edecek misin ?
Ibelinli Balian : Teslim etmeden önce önüme gelen herşeyi yakacağım. Kutsal tapınaklarınızı, bizimkileri... Kudüs' te insan oğlunu deliye çeviren herşeyi yok edeceğim...
Salah-ad-din eyyubi : Belki de en iyisi bunu yapman olacaktır....Yok edecek misin?
Ibelinli Balian : Her taşını...Ve öldürdüğünüz her Hristiyan şovalyesi yanında 10 Sarazen (Arap) götürecek. Ordunu yok edeceksin ve yenisini bir daha kuramayacaksın .Sana yemin ediyorum: Bu şehri alışın, senin sonun olacak...
Salah-ad-din eyyubi : Şehrin, kadınlarla ve çocuklarla dolu ! Ben ordumu kaybediceksem, senin şehrin de kaybedecek !
Ibelinli Balian : Şartın var mı ? Ben istemiyorum.
Salah-ad-din eyyubi : içerdeki herkesin Hristiyan topraklarına güvenli geçişine izin vereceğim....Herkesin! Kadınlar, çocuklar, yaşlılar...Bütün askerlerin, şövalyelerin ve Kraliçen kimseye zarar verilmeyecek sana yemin ediyorum...
Ibelinli Balian : Bu şehri aldıklarında Hristiyanlar, bu şehirdeki her Müslümanı katletti...
Salah-ad-din eyyubi : Ben o adamlar değilim.. .Ben Salahaddin'im ! SALAH-AD-DiN!!!
Ibelinli Balian : Bu şartlar altında Kudüs'ü teslim ediyorum!
Salah-ad-din eyyubi : Selam-ün aleyküm (Barış sizinle olsun anlamında)
Ibelinli Balian : (Kudüs'te) Esenlik içinde kalın. Kudüs' ün değeri nedir?
Salah-ad-din eyyubi : Hiçbirşey !
(Biraz ileri yürür, ve geriye dönüp bakarak:)
Salah-ad-din: eyyubi: Herşey!...
objektif bir senaryo...
müslümanların canavar gibi gösterilmediği bir yapım...
iki dine, farklı huzmelerden, ancak aynı bakış açısıyla yaklaşılmış...
ghassan massoud' un karizmasına diyecek hiçbir şey yok... selahaddin eyyubi, ancak bu kadar güzel canlandırılabilirdi...
kudüs düşmeye başladığında, şovalyelerin suratından düşen bin parçayken, selahaddin eyyubi aldığı her darbede biraz daha gülümsüyordu...
çünkü tablonun tamamını görüyordu... o kazanacaktı... müslümanlar kazanacaktı...
kudüs' lü hristiyanlar, '' come on, come on '' diye bağırırken,
diğer tarafta müslümanlar, '' bugün allah' ın size vaad ettiği zafer günüdür. allah-u ekber '' diye bağırıyordu... bu çok hoş bir sahneydi, tekrar belirteyim...
bir diğer güzel sahne ise, selahaddin eyyubi' nin kız kardeşini katleden sakallı tavernacı kızıl devenin, eyyubi tarafından gebertildiği sahneydi... müthiş bir oyunculuk var orada, dikkat !
kudüs' e gelen hristiyanlar müslümanları katlettiler, lâkin eyyubi' nin verdiği cevap muhteşemdi... '' ben o adamlar değilim... ben selahaddin'im ! selahaddin ! ''
akabinde aslan yürekli richard, ki kendisi ingiltere kralıdır, yola çıkıyor kudüs' ü geri almak için... tam 3 yıl mücadele veriyor... ve şüpheli bir anlaşmayla kudüs' ü geri alamadan tekrar geri dönüyorlar... selahaddin eyyubi kudüs' ün ebeddiyen fatihi oluyor...
dikkatimi çeken şey, o şüpheli anlaşmanın ne olduğuydu... koskoca ingiltere kralı aslan yürekli richard, yoksa selahaddin eyyubi' ye ??? yok, yok olamaz ! buna inanamam... tövbe ! tövbeee ! geldikleri gibi gittiler neticede...
iyi filmdi !
çok iyi filmdi !