tarih seksenli yılların ortaları ya da başları tam bilmiyorum. tanıdığım kişi ile arkadaşı o sene memleketten istanbul'a kaçızlayıp hem çalışmakta hem de gezmektedir. neyse günlerden birgün mecidiyeköy istikametine giderler. iki tane kız bunlara güler, cilve ve dahi işve yaparlar. bünyelerindeki hormonal aktivite tavan yaptığından mütevellit takılırlar peşlerine.
beşiktaş civarına geldiklerinde-ki baya yürümüşlerdir- bir cafeye girmiştir kızlar. hop bizimkiler de peşlerinden. derken bizimkiler kızların yanına varamadan kızların yanlarında kel bir adam peydah olmuştur. uzaktan pek belli olmasa da o kişi tahmin ettiğiniz üzere teco'dur. bizimkiler biraz daha yaklaşınca coşkun'un kendisinin ismiyle müsemma gülüşünü görürler ve yutkunarak oradan uzaklaşırlar. kızların akibeti meçhuldür. sanıyorum ki hiç birşey olmamıştır. ama tanıdığım kişi ki ben sonradan kendisine "baba" diyeceğim, bunu ünlülerle yaşadığı bir anı olarak bana nakletmiştir. ben de size anlattım.