insanın sadece kendisinin Tanrısı olduğununun ispatıdır. Çaresiz kalınan anlarda çaresizliğe teslim olmak ancak hiçbir zaman filikaları suya indirmemektir. Zira herkesin kaderi kendi ellerindedir ve kurtulmak isteyen hareket etmeli ve kendi mücadelesini vermelidir. Yaşamın ne seninle ne de sensiz varolacağını bilmektir. Ölümle alay edenler bireysel kurtuluş mücadelesinden zaferle çıkanlardır. Arkada ne sövecek ne de övecek bir kimse bırakmayanlar sadece bunu gerçekleştirebilir. Ve geriye kalan ise son nefeste verilen tatlı bir tebessümdür. Ölümün toplumsal bir anlamı yoktur, ölüm kişinin varlığı ile yokluğu arasındaki öznel muhasebeden doğan yargılar karşısında vicdanın ölçtüğü bir haklılık ya da haksızlık payıdır. Yaşam payda büyüdükçe ölümü haklı kılar.