ilk seriyi herkes gibi bende beğenerek seyredenlerdenim. iyi ama kötü ilk serinin varmak istediği nokta doğruydu. ilk seri derken ilk 57 bölümden bahsediyorum. çünkü bilhassa osman sınav ayrıldıktan ve dizi tuttuktan sonra, gereksiz bi şekilde uzayan senaryo saçmalamıştır.(her şeyin sorumlusunun nizamettin çıkması gibi.)
tabi bunda şaşmaz brother'lerin kişisel hırs duyduğu oyuncuları harcamaları da bi etkendir. işini doğru dürüst yapanlarla yollar ayrılmış, hısım akraba ile yola devam edilmiştir.
ayrıca dizi'nin başarısı sadece şaşmaz kardeşlere ait değildir. senaryoda bahadır özdener vardır. doğru oyuncu seçiminde osman sınav. yakın tarihi senaryoya ekleyen, bi soner yalçın vardır. şimdi bu isimlerin yokluğunda dizinin geldiği durum ortada.
başta da dediğim gibi; seçtikleri yol yanlış olsada ilk serinin varmak istediği nokta doğruydu. polat mafyayı çökertmek için, mafya gibi davranıyordu. peki şimdi kimliği ortaya çıktığı halde neden hala bi devlet görevlisi gibi değilde, mafya gibi davranıyor. üstelik eski mafya üyeleriyle vatan kurtarıyor. polat'ın neden hala kendi ismini, * kendisi de dahil kimsenin kullanmaması saçmalığı bi tarafa, senaryo ilk yola çıktığı zamankinden sapmış, adeta "şiddeti kutsayan" bi hal almıştır.
vadi dışında denedikleri hiç bir iş tutmayan şaşmaz kardeşler, iktidar yanlısı tavırlarıyla ve gözlerindeki dolar işaretiyle tam gaz yola devam etmektedirler. **
son bi şeyde şu; "reyting rekorları kırma" efsanesi üzerine. kurtlar vadisi senaristlerinin her zaman yakındıkları bi durum vardır; "şiddet bizim üzerimize yapıştırılmış, yafta gibi" şeklinde. hah işte bu reyting konusu da öyle. çünkü vadi en çok izlenen dizi ünvanını yaprak dökümü'ne kaptıralı çok oldu. perşembe geceleri de; aşk-ı memnu zorluyor kendilerini.