Bildiğim tüm sinema ve edebiyat dünyasının en aptal, en gerizekalı, en nefret ettiğim karakteri. "Cyrano de Bergerac" ın vurulduğu kadın karakterdir. O da böyle bir salağın nesine vurulduysa artık. Cyrano, ağzından süslü laflar eder bu kadını tavlamak için ama başaramaz. O da kendi sözlerini Roxanne'ın etkilendiği adama verir ve sözleri o yazmış gibi davranmasına, roxanne'ın ona aşık olmasına göz yumar. Roxanne ise gözünün önündeki, kalbinin asıl sahibini görmemekte direndikçe direnir. Yıllar sonra ise, asıl sevmesi gereken ve sevdiği kişinin Cyrano olduğunu anlar. Ama ne zaman? Cyrano'ya düşmanları tarafından kurulan bir suikastten ve o ölmek üzere iken cebinden düşen bir mektuptan sonra. Hırrrrr...Bir de utanmadan "Yıllar sonra seni bulmuşken yeniden kaybediyorum" demez mi? Allah senin belanı versin. Sinema ve edebiyat dünyasında bu kadar hissiz, bu kadar duyarsız bir kadın daha bulamazsınız. Şükürler olsun ki Steve Martin ve Daryl Hannah bu filmden yıllar sonra "roxanne" filminde bu hikayeyi modernize ederek aşıkları birleştirmeyi başardılar...