kız kardeş'in sizinle dikkatsizliğini ve suçluluğunu paylaşmasıdır. geçen hafta kızkardeş'im odaya girdi, mutlu, korkmuş ve şaşkındı. ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, omzuma yattı, biraz böyle durduk. bir sevgilisi olduğunu biliyordum, mutlu olduğunu da. bir gün, bana fifa'nın yeni oyununu öğretsene dedi, niye? dedim, erkek arkadaşıma hep yeniliyorum, dedi. elalemin serserisi benim kardeşimi nasıl yenermiş? deyip, 1 ay boyunca, alnındaki terleri silerek fifa 2009'u online oynattım, büyük maçtan önce bütün dünya oyuncularını dize getirebilen bir kardeşe sahiptim. ''yendim!'' diye geldiği akşam, ona en sevdiği tantuni'den ısmarladım, tantunisini yerken, ona baktım, bir kız sevgilisi için bunları yapıyorsa gerçekten seviyordur dedim, onun adına çok mutluydum.
omzumdan kalktı ve ellerimi tutarak anlatmaya başladı, tanışmalarını, gezdikleri yerleri, işini, eğitimini, daha önceden ufak yakınlaşmalar yaşadıklarını ama bugün ileriye gittiklerini ve o mutluluk ile anahtarını düşürdüğünü farketmemiş olabileceğini anlattı.
1 saniye duraksayacaktım vazgeçip bir kaç dakika mala bağladım... salıncaktan düştüğü gün, yerdeki boyaya düştün onlar kan değil diyerek kandırmamı... 2 tekerli bisikleti sürebilirken, hala yardımcı tekerin olduğunu sanması... galleria'da, pembe ninja kaplumbağalar beresi ile buz pateni yaptığı günü... sevgilisi ile öpüşen kızı dövdükten sonra evde ona pansuman yaptığım öğleden sonrayı... onu rahatsız eden tipi ovuşturduğum günü... hepsini tek tek hatırladım. sahi kız kardeşim ne zaman bu kadar büyümüştü? kendi dikkatsizliklerimi düşündüm, evdekiler öğrense neler yapacaklarını kurguladım ve kız kardeşime baktım. o benim için hala hasta numarası yaparak okula gitmeyip, hugo oynayan, toparlak, pembe yanaklı kızdı. benim için o önemliydi, asla iplemeyeceğim, beni ilgilendirmeyen anahtarı değil. kendisi dikkatsizlikten onlarca anahtarı kaybederken, bir şekilde anahtarı kaybetmeyen kız kardeşleri için gurur duyan ikiyüzlü abilerin içine düştüğü pisliği gördüm ve üzüldüm. yalandan, herkesin diline doladığı türk aile yapısı ikiyüzlülüklerini bir kenara bıraktım ve kardeşime baktım, benden galiba ilk defa korkuyordu.
1 saniye duraksayacakken birden dakikalarca mala bağlamıştım... kız kardeşime baktım, büzülen dudaklarına. üzülme, aldığın her kararın yanındayım, sen benim için bir anahtardan daha fazla anlam ifade ediyorsun, dedim. bana sarıldı, hiç bir sevgilim bana bu kadar duygusal sarılamamıştı, gözyaşlarını sildim, saçlarını okşadım, 6 yaşındaki gibi kucağıma aldım, yatağına yatırdım. annemize, babamıza bu konuyu asla açmaması gerektiğini, ileride yaşayabileceği dikkatsizliklerde de kendisini bu konu için asla ezdirmemesi gerektiğini, gerekirse onu benim bile savunabileceğimi, tatlı rüyalar görmesi gerektiğini söyledim. kapısını kaparken, bana öylesine tatlı bakıyordu ki...
sabahleyin kalktığımızda, şahane bir kahvaltı sofrası ile karşıladım onu. playstation oynadık, öğlen en sevdiği tantuniden söyledik. o benim için dünyanın en değerli kızıydı, çünkü o benim kardeşimdi...
subjektif yazar notu: he gülüm ben bir pisliğim. böyle kız kardeşimin yaşantısını kendi egolarımı tatmin etmek için, savunduğum şeyleri kabul ettirebilmek için, nickimin altına bir şeyler yazılsın da tarihe geçeyim diye kusabiliyorum buralara...