stamford brigde'deki cl yarıfinal maçında 2. ayakta, barça'nın nasıl ecel telleri döktüğünü bilen yok mu acep? hem o zaman takımın başında bu işin profesyonel eğitimini almış guardiola vardı. e be sen cahil insan, fm'de bile man u, inter gibi takımları seçen sen, oradan nasıl galibiyetle ayrılabilirdin ki?
geniş alanda oynama, hazırlık pasları yapma, kanatlardan bastırma, sık-ağır paslarla oynama, uzun-kısa paslarla oynama, top saklama, ofansif-defansif oynama, oyuncu morali-motivasyonu... sen bunları unutup(daha onlarca var), tutup herkese "oynayın amuğa goyim" derseniz, abidal gider çalıma, kaptırır topu. sonra bir bakmışsın formasında 'kun aguero' yazan bir adam gol sevinci yaşıyor. ya da takım nasıl pas yapacağından habersiz rastgele paslarla oynar(tempo-pas uzunluğu), bir bakarsın takımla çok iyi anlaşan xavi, maldonado gibi top çıkarmaya başlıyor. sürekli yaşanan top kayıpları yüzünden takımın morali bozuluyor. devre arasında oyunculara ne diyeceksin? "ne bok yiyorsunuz lan" diye sorarsan, siktir lan der sana. çünkü bir oyuncu ne kadar yetenekli olursa olsun, talimatlar doğrultusunda tam verim sağlayabilir. ve bu talimatlar, asla ve asla "çıkın oynayın amuğa goyim" değildir.
