inanmayanların inananlarla alıp veremedikleri

entry16 galeri
    4.
  1. herhangi bir first mover onun yarattığı diğer şeyler ve yaratıcı olduktan sonra da yaşamı düzenlemek için gönderdiği kurallar şeklinde bir doktrine inanmayan kişinin inanan ile dalga geçmesi, aşağılamasıdır.

    aslen elbette doğru olan bir yanı olmayan davranıştır.

    öte yandan bir din, insanların birbirleri olan ilişkilerini düzenlemeye çabalar her zaman ve öncelikle. bir dinde başka insanlarla ve başka toplumlarla olacak/yapılacak ilişkilere dair tanımlamalar ve ortaya çıkabilecek farklı ilişki türleri için yapılması gereken davranışlar vardır.

    bu sebeple özellikle tek tanrılı dinlerde, inanan kişiler iman denen yapı içerisinde ve sonucu olarak, inanmayan ya da başka bir dine inanan ama sayıları daha az olan diğer insanlar üzerinde kurgusal bir retorikle hareket ederek belirli belirsiz bir baskı uygularlar.

    bu noktada toplumun herhangi bir kesimi kadar ya da belki de daha çok birşeyler vermiş, ödemiş, katmış ama ortak dine inanmayan bir bireyin yaşamına toplum tarafından zamanla, alakasız şekilde ve belirli belirsiz hafifte olsa bir tehdit yönelmeye başladığında o birey de doğal olarak bir tepki verir. belki dalga geçer. belki kendisinin inanmama şemasını anlatmaya çalışır. belki bulduğu gördüğü çelişkileri anlatır. belki dine inananların yoz yobaz vahşi oluşlarından bahseder. belki cidden çok açmaz ve çelişkili bir şekilde onların kutsal addeddikleri şeylerle ilgili dalga geçer.

    ama çıkışı kalmayınca yapar bunu. kendi düşünce tarzına hayat algısına ve yaşam arzularına yönelik tehdit arttığı için hiç istemese de, bu yola çıkar. her yazdığı yazıdan sonra onlara benzemiş olduğu için kendinden nefret eder. ama koruması gereken bir own space i vardır. nasıl koruyacağını bilemediği. yaşamaında o güne kadar az çok kendi kurallarını kendisinin koyup kendisinin oynadığı oyunları olan bu birey farketmiştir ki son bir kaç yıldır kendi yaşam tarzına büyüyerek gelen bir tehdit var. askerliğini yaptığı vergisini ödediği, şehidine üzüldüğü, bayramında büyüklerinin yanına onlara saygı gösterdiği, depreminde oturup ağladığı toplum onun kendi oyunlarının kurallarını koymasını istemiyor artık. üzülür. yalnız kalır. sıkılır. en sonunda onlar gibi davranmak zorunda kalır. en kişisel olan inanca saldırmak zorunda kalır. beni yaratan sizlersiniz diye kendi içinde acı acı ağlasa da.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük