azgın denizlerde büyük okyonuslarda son çırpınışındır. belki affeder diye son bir kez eline alırsın telefonu arayıp aramamada kararsızsındır. belki belki.. affeder diye arasammı diye düşünülür yine aynı kelimeleri veya iyi niyetlerini meşgule vermesinden korkarsın. aynı kelimeleri duymaktan korkarsın. ikinci şans yok sen bittin kelimelerini duymaktan korkarsın. gururludur çünkü bir kere seyrettiği filimi bir daha seyretmek istemez. affetmez affetmiyordur. yeteri kadar yormuşsundur. sıkmışsındır. affetmiyordur. telefonu geri bırakmak zorunda kalırsın o okyonuslarda azgın denizlerde soruların içinde tekrar boğulmaya başlarsın. neden affetmiyor diye belki belkii.. arasam aynı kelimeleri duyucağını bilirsin arayamıyorsun çünkü. hayatından çıkarmıştır seni çünkü neden şimdi affetmeye kalksın ki? neden o zaman seni terk etti ki ikinci şans vermek içinmi. seni çevrimdışına çoktan almıştır. belki de karşısına çıkıp öyle özür dilemesilisin. o gözlerinin derinliklerinde boğularak beni affedermisin sevgilim dersin. belki belki.. o zaman affedilirsin. belkide karşına bile çıkmak istemez. belkide o yüzüne bakmak bile istemez. ama sen aynaya bakınca hala daha onun yüzünü görürsün ayna bile kendini değil onu gösteriyordur. belki belki.. diye düşüncelere dalarsın affeder belki bir gün yataktan kalkınca o eski mesajlar gelmeye başlar diye kendini tatmin etmeye devam edersin.