çok rahatsız edici bir yazı ile tekrar dönüş yapmış taraf yazarı.
"DTP de, PKK da temkinli. Savaştan herkes yoruldu. Ama aslanla aynı yatağa girerken dikkatli olmaya çalışıyorlar. Çünkü önerilen uzlaşma, barışma değil, kendi barışını dayatma. Kürtlere bunca yıldır kan kusturan zihniyetin özeleştirisi yapılmış değil çünkü. Kürt, Türke henüz eşit hale getirilmiş de değil. Dağlardan Ne mutlu Türküm Diyene; yazılarının silinmesi türünden öneriler sembolik olarak önemli, anlamlı. Ama devlet henüz vatandaşını ayıran, onlara eziyet eden ideolojisinden tövbe etmedi. Atılan adımların sadece bir makyaj mı, yoksa bu ideolojiden radikal bir kopuş mu olduğu konusu ise muğlak.
Lakin, devlette böyle radikal bir ayrışma beklerken, PKK ve Kürtler de şiddetin ağır yükünü paylaşmayarak, bu zihniyeti ülke ve dünya kamuoyu önünde yalnız ve çıplak bırakmak durumunda. Silahtan boşalan yeri, uygar dünyanın yücelttiği ve şiddetten çok daha etkili olan sivil itaatsizlikle doldurmalılar. Çünkü mazlum halkların, tıpkı Filistin sorununda olduğu gibi, güçlü ulus-devletler karşısında silahlı mücadele ile varabilecekleri bir zafer yok. Üstelik bu hem insani, hem de ahlaki değil. Sizi mağdur eden zihniyetle aynı yöntemleri kullanmak, süreç içerisinde güçlünün kazanmasını garanti etmek demek."
yazının bir bölümünde, "ermeniyi kıyar, kürdü kıyar" gibi bir ifade geçiyordu. bu noktadan hareketle kendisi bu "kıyım" kelimesi ile ne kasedilmiş çok merak içerisindeyim.