yaşanılan acı olaylar sonrası haber bültenlerinin vazgeçilmez klişelerinden biri, ara ara sürekli yaşanan dönem.
en nefret ettiğim cümlelerden biridir. bir kere ulus olarak gülmeye nasıl ihtiyaç duyulur? eskiden kurtuluş savaşından çıktıktan sonra sanmıyorum ki atatürk çıkıp da ' eveeeeeeeeeet bolcana bir kahkahayı hak ettik. şimdi hep beraber gülelim. ses veriyorum. kah-ha...' demiş olsun. bu biraz bir yerlerime kaçacak bir örnek gibi oldu zira toplum nelere hazır anlamış değilim hala da. neyse ana konuya dönecek olursak. ülke olarak hiçbir zaman gülmeye ihtiyacımız olmaz. gülüyoruz zaten. ben düşene bile gülerim. güzel düşmüşse ama... böyle düşmemek için çaba sarfetmesi ve sonunda düşmesine gülerim. yoksa her kar yağdığında tv de gösterilen götünün üstüne lak diye aniden düşenlere değil. öyle olmaz... ne diyordum? ha illa ülkecek varsa öyle bir ihtiyaç, seçsinler ellimizi atmışımızı onlar gülsün şöyle eşşekler gibi, sonra rahatlayalım. bu cümle de tarihteki tozlu raflarda yerini alsın... ne?? tarihteki tozlu raflar mı??!