devletin ülke ekonomisinde var olmasıdır. ülke ekonomisi içerisinde devlete ait, kurumların, fabrikaların, kuruluşların tümünün bulunduğu paydır.
türkiye'de son dönemde iktidar politikaları ile liberal bir düzen benimsenmiş gibi görünsede aslında yapılan devletin özelleştirilmesidir, daha doğrusu devletin etkisizleştirilmesidir !
türkiye'de liberal sistem değil özelleştirme ile ekonomiden çekilme, suya sabuna dokunmama, ülkeyi satma politikası uygulanmaktadır.
kimse devlet yapsın biz yiyelim demiyor ! devlet ekonomisine sahip çıksın ! fabrikasız kalkınmanın olmayacağını anlasın ! sıcak para ile ekonominin dönmeyeceğini anlasın !
devlet sosyal hayatın bir parçası olan ekonomiye hakim olamazsa, payını düşürürse geleceğini özel sermayeye emanet etmiş demektir aslında himayesinde bulunan halkın kaderini özel teşebbüse teslim etmektir.
peki türkiye'yi özelleştirme kıskacına sokan avrupa birliği ülkelerinin kendi ekonomilerindeki payları ne ?
bu ülkeler ve imf bütün kuruluşlarımızı ve fabrikalarımızı sattırırken kendilerinde durum ne ?
türkiye avrupa birliği ülkeleri arasında ekonomideki payı en az olan ülkedir !
abd : % 32,2 (belirtmekte fayda var. ekonomisi devamlı borç içinde olan bir ülkedir. borçlanma üzerine bir ekonomik yapısı vardır. son kriz fazlasıyla sarsmıştır ! )
sonuç : kalkınan, sanayi hamlelerini gerçekleştiren, vatandaşlarını huzur içerisinde yaşatan ülkelerin ekonomide ki payları ile halkı fakirleşmiş, ekonomisi imf'ye emanet, fabrikaları satılmış türkiye arasındaki farkı görmek için alim olmaya gerek yok.
devlet ekonomisine sahip çıksın ! sosyal devletin hizmet verebilmesi için ekonomisine sahip çıkması gerekir !
bir yıllık kârına bütün kurumu, fabrikayı satması değil !