osmanlı dönemi babıali bürokrasisi kadar sistemi elinde tutan bir bürokratik yapıya karşıdır. hegelci bir anlayışa sahiptir; ancak (bkz: hegel)'in fikrine karşı olarak belli bir yüksek zümrenin varlığına karşı çıkar. tek ve biricik iktidarın tbmm'de bulunmasını öngörür.
cumhuriyetin ilk yıllarında, reformların hayata geçirilmesi ve yeni bir rejimin kabullendirilmesi için ve nihayet istiklal meclisinin asker ağırlıklı oluşu nedeniyle de askeri bürokrasiden yararlansa da daha sonra bu kadroyu tasviye edip sivil bürokrasiye geçilmesinde öncülük etmiştir.
sözlük yazarlığının verdiği rahatlık editi: velhasıl işler pek te ulu önderimiz atatürk'ün istediği gibi gitmemiştir. nitekim 1935'te parti-bürokrasisi sistemi ile devlet kadroları neo-bürokratik bir düzene kaymıştır. uluların ulusu iki türk dehası ismet inönü ve rüştü paker ikilisi bizatihi (bkz: mussolini) italyası'nın faşist parti bürokrasisi sistemiyle ülkeyi fethetmişlerdir. bu sisteme göre valiler partinin(tabiki chp'nin) il başkanı; devlet kadrolarındaki kişilerde kadrolarına göre partide yönetici statüsü içine girmiştir. hatta gözleri dönen ikili ikinci bir faşist meclis çalışması içine de girmişleridir ya atatürk ömrünün son demlerinde bunları tasfiye etmiş ismet inönü'yü başbakanlıktan da almıştır..
