Sümerbank, 1933 yılında kurulmuş ticari nitelikte mal üreten bir kuruluştur. Hem bir tekstil sanayisi firması ile hem de bankadır. 11 Temmuz 1933 yılında Atatürk tarafından Sümerbank ismi verildi. ilk büyük kompleksi 1935'te Kayseri'de kuruldu. inşası için Sovyetler Birliğinden 8,5 milyon liralık kredi alındı. Kayseri Bez Fabrikası ve Lojmanları, Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk kamu yatırımıdır. Sümerbank, Atatürk'ün ekonomik devriminde bir dönüm noktasıydı. Bu fabrika yapıldığı dönem ve konumu itibariyle, büyük bir devrimin eseridir ve Türkiye'nin uluslaşması, bir ulus devleti olmasıyla doğrudan ilgilidir.
Sümerbank halk tasarrufuyla oluşturulmuştur. Türkiye'de ilk modern tekstil kuruluşu olarak büyük bir üne kavuşmuştu. Demir-çelik tesisleri, çimento fabrikaları, kâğıt ve selüloz tesisleri Sümerbank bünyesinde kuruldu ve bunların daha sonra kendi bünyesinden ayrılarak ayrı birer kuruluş olmasını sağladı. 1987 yılında Sümerbank'ın özelleştirilmesi kararı alındı ve 1988'de Sümerbank Holding kuruldu. Holdingin bankacılık birimi 1993'de Yüksek Planlama Kurulu kararıyla Sümerbank adı altında yeniden yapılandırıldı. Ekim 1995'te Garipoğlu şirketler grubuna 103.4 milyon dolara satılarak özelleştirildi. Hayyam Garipoğlu'nun Malki cinayeti ve Türkbank skandalına adının karışması, Sümerbank'ın elinden alınmasına neden oldu. Sümerbank 21 Aralık 1999'da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildi. Daha sonra 2001 yılında Oyak Grubuna satıldı Sümerbank. Oyak Bank'ı ise 2007 yılının sonlarına doğru Hollanda ing Group, 2.6 Milyar dolarlık bedeli ödeyerek satın aldı. (ayrıca istanbul'daki metrobüslerin satın alındığı firma da hollanda'lıydı, bir bit yeniği var ama.. hayırlısı..)
Temmuz 2005'te Kemal Unakıtan'ın katıldığı istanbul Sanayi Odası meclis toplantısında Sümerbank ile ilgili şunları söylemiş:
"Yakında Sümerbank tarihten siliniyor artık, bitirdik. Elinde bir şey kalmadığı gibi ismini de kaldırıyoruz. isim hakkını satarız o başka. Sümerbank, Karadeniz Bakır, SEKA gibi işletmeler bir ad altında bitirilecek. Kar edeni de satacağız, zarar edeni de satacağız. Neden? Devlet sanayici olmaz... Bu bir prensip meselesidir, ilke meselesidir, politika meselesidir. Bizim hükümetimizin politikası bu. Sevenlere de söylüyorum, sevmeyenlere de söylüyorum. Herkes hesabını buna göre yapsın."
Ve şu anda ortada Sümerbank adı yok. Devletçilik dediğimiz ilke artık geçen bir jeton değil galiba bu memlekette. Her hükümet, halkın tüm tepkisine karşın özelleştirmelere devam ediyor. Birilerinin cebine çıkan yolları kesmeye halkın gücü yetmiyor galiba bu ülkede. Sesinin ne kadar çıktığı değil, kimden çıktığı geçiyor artık diyeceğim fakat askerin bankası olarak bilinen bir banka dahi özelleştirilebiliyorken, bu dediğim ne denli gerçek olabilir? Hem kalanlar ne yapabilir ki özelleştirmenin karşısında? Örneğin Ulus'taki Sümerbank'ın yerinde "Kiler" var. Ne kadar taban tabana şirketler birbirleriyle. Acımasız bu kapitalizm denen öcü. Bazıları Sümerbank'ın sadece eski bir banka olduğunu sanır. Memur veya memur çocuğu olan iyi bilir Sümer'in tekstil ürünlerini. Şimdilerde herkes özleyerek ucuzluğundan ve kalitesinden bahsediyor o ürünlerin.
Ekim 2006'da ing Grup, Sümerbank'ı almadan hemen önce elinde kalan tüm malları hayır kurumlarına bağışlayarak kapanmıştır, kuruluş amacına uygun bu davranışının ardından.. Türkiye ekonomisinin geliştirilmesine, halkın refahının yükseltilmesine, Türkiye'nin siyasal bağımsızlığının yanı sıra ekonomik altyapısının oluşturulmasına, halk ile devlet arasındaki bağların güçlendirilmesine ve farklı kökenlerden ve inançlardan insanların ulus ve sınıf bilinçlerinin geliştirilmesine çok önemli katkılarda bulunmuş bir banka/şirket. Sümerbank'ın işletmeleri, bulundukları bölgelerde sosyal devletin çekirdekleriydi. Bu nedenle de, ilk hedeflerden olmuşlar. Sümerbank çalışanına daima eğitim veren, hatta yurtdışına öğrenci bile gönderen bir kurumdu. Türkiye'nin bağımsızlığı için yapılan millileştirme ve devletleştirmelerde de önemli görevler üstlendi. Bu ülke ise acımasızca sırtını döndü ona. Halk değil, hükümet.
Ayrıca Anadolu'nun değişik bölgelerinde, başka hiçbir sanayi tesisinin olmadığı yerlerde fabrikalar kurdu; istihdam olanağı sağladı. Birçok bölgede ilk önemli fabrika, Sümerbank'ın işletmesiydi. Devlet, "sosyal devlet" rolünü, bu fabrikalarla yerine getirdi. Sonra bazılarının "devlet tekstil üretir mi?" lafıyla satışa çıkartıldı. Diğer yandan da "insanları tek tipleştiriyor" dendi Sümerbank için. Kimine göre Sümerbank, aynen Sovyet Rusyasında olduğu gibi insanları bir kalıpta giyinmeye zorluyordu; dolayısı ile insanların "özgürce seçme hakkının" önündeki en büyük engeldi(!) Sonuçta allem edip kallem edip sattılar, kapattılar.
Asıl engel özelleştirme taraftarı beyinlerdi fakat öyle addedilmedi topluma, çünkü siyaset yapabilmek her türlü yalanı söyleyebilmek, gerçek gibi altın tabakta sunabilmek bunları ve hala da insanların karşısına dürüst politikacı sıfatıyla çıkabilmektir.
(dip not: fecii şekilde ve yüksek dozda vikipedi'den alıntı/yardım vardır.)