ağla mürteci
belki dönemem
buralarda fıstık gibi bir kız kalır
yaslarım başımı omzuna
ciğerim nefessiz kalır
ağla mürteci
sap gibi gezdiğin için oralarda
gözlerinde iki damya yaş kalır
ben hangi hatuna yetişeceğim derdinde
yüreğimde bir ecayip telaş kalır.
ağla mürteci
uzun uzun yazmaların elinde kalır
sana kaç kere söyledim.
bak bana zevkten dört köşeyim, belimde kahır.
ağla mürteci
buralarda döne döne-
mem! artık bir hatuna doymasak da anılardan haz kalır
sen de bir zaman manita yaparsın
bir gün bir katliam yapılır
ardında bir uzun hava ile, klarnet ile
ankara'da tek erkek mürteci haylaz kalır.