halihazirda birbirlerini yargilamaya ac olan insanlara yeni bir standart kulvari sunmasidir... zengin gorunenler ile daha fakir gorunenlere, fakir gorunenler ile daha zengin gorunenlere birbirlerini tanimadan, konusmadan daha da fazla kutuplasmalarini saglar. zenginlerin birbirleriyle, fakirlerin de birbirleriyle mucadele etmelerini git gide normallestirir.
zengin birinin evi var diyelim, fakir kisi bu evin onunden gecerken giptayla bakacaktir ama bu evde yasayan yuksek gelirli kisi belki de yazlik ev istiyordur, bir haftasonu evi istiyordur, baska bir ulkede kalabilecegi bir ev istiyordur...
zengin kisinin evini begenen bu fakir kisi de gecekondusunun mutfagini yeniledi diyelim; komsulari bunu kiskanmayacak midir?
olumune kadar modifiyelenmis anadol'lar, murat'lar geliyor aklima. pahali bir yere gidip de arkadaslarina hesabi odeyecek parasi olmadigini itiraf etmekten korku duyan, "zengin" statusunu korumak icin cirpinan kisiler geliyor. 300 arabaya sahip olan insanlar ve dar gelirli olmalarina ragmen cep telefonlarini senede bir kac defa degistirenler...
toplumda her zaman statu onemliydi; para ile statunun korelasyonunu incelememize gerek yoktur, paranin son yillarda iyice degerlendigini ya da "hepsi amerika yuzunden" diye saldiriya gecenlerin abullabutluklari da ortadadir...
bu sozlukte acilan ve hararetle tartisilan binlerce basliga bakalim. starbucks'a gidenleri, ugg bot giyenleri namussuz ve zevksiz ilan eden kac tane yaziyla karsilasiyoruz. ote yandan fakir insanlarin kotu giyinmesini, yok randevuya sahin'le gitmeyi de kinamaya ne kadar musaitiz.
birilerine kendilerini zengin olduklari icin vicdan azabi cektirmeye calisiliyor, digerlerine ise paralari yetmedigi icin utanc duymaya.
insanlik bencildir ve bencil kalacaktir ama ne zaman "dur yahu, ben aslinda elimdekilerle de mutluyum, bu bana yeter" deyip de noktayi koyuyoruz?