kürtlerin köle olarak kullanıldıkları doğrudur. ama bunu yapan ilk başta kendi "ağamız" dediği kan emicileridir. Örneğin ağustos ayında karadeniz bölgesine giden fındık işçisi kürtler. bu zavallı insanları ağam paşam dedikleri adamlar komisyon alarak ve seçerek ve "beni de al beni de al" diye yalvartarak karga tulumba kamyon kasalarında karadenize getirirler. bunu yapan kim? kürt ağası! gelir fındık üreticisiyle anlaşır, üreticiden de komisyonunu alır. bunu yapan kim kürt ağa! sonra kendi işçileri fındık bahçesinde çalıştırır, oturun der otururlar, çalışın der çalışırlar, kendisi ne yapar? ağaçlar altında gölgede kaykılır yatar. bunu yapan kim? kürtün ağası! iş biter anlaşılan parayı kim alır? ağaları elbette! evlerine dönmek için kimin keyfini beklerler? ağalarının! bu insancıkların kaderleri o "ağa" dedikleri kürtün iki dudağı arasındadır beyler.
Ha bu insanlara kim iş sağlar, kim evini açar, kim yardım eder, ağalarına karşı kim korur, ağalarına "sen çalışmazsan iş yok sana" diyip bahçeden kim kovar? benim öz be öz türk annem babam mesela. çünkü onlar böyle görmüştür, bizim oralarda herkes kendi işinin kölesidir ağaya ihtiyaç duymaksızın çoluk çocuk kadın ihtiyar!
çok klişe ama söylemeden geçemeyeceğim; her insan hak ettiği şekilde yönetilir. sesin çıkmıyorsa, boynunu büküp oturuyorsan, vur bana zincirleri davetleri çıkarıyorsan sen kabul etmişsindir köleliği!
