kişisel bir tespitten öteye gidememiş, bireysel devinimlerde hayatını kendine zindan etmiş insanların kullanmaktan geri durmadığı, toplumsal bir gerçek olan ve aynı zamanda bilimin de kanıtladığı bu şuurda, beslenmenin insan ömrüne etkisi şüphesiz ki büyük ve aynı zamanda, psikolojik açıdan bakıldığında, fast-food tarzı yemeklerin, zihinsel gelişimi olumsuz yönde etkilediğine dair kanıtlarda varlığını korurken; mısır patlağı gibi birbiri ardına açılan restoranlar, insanların iştahlarının sınırlarını zorlayarak, yeni tatlar edinmelerini sağlıyor, zira ölümlü bir dünyada yaşadığımızın çoğunlukla farkına varamıyoruz, bir gün ölüp gideceğimiz hiç aklımızdan çıkmasa, aç karnına ölmek istemeyeceğimiz için, sürekli karnı tok tutmak gerektiğini düşünüyor, aynı zamanda hatrımdan silemediğim bir cümleyi hatırlıyorum; "karnı aç olduğu halde tok yatan komşularınızın varlığı sizleri rahatsız etmediği taktirde, birlikte bir yemek yemek sizler için biçilmiş bir kaftandır, öyleyse hiçbir zaman karnınız açken, tok yatan komşularınızla ilişkilerinizi geliştirip, onlar tok yatarken siz aç yatıyorsanız bilin ki onlar da huzursuzlanıyorlardır bir nebze!"