demokrasi vs faşizm olarak özetlenebilir kıyaslama. hangisinden taraf olmak keyfinize kalmış birşey. tabii mcdonalds'ta büyük seçim istediğiniz zamanki gibi, seçiminizin size ve tarihe yansıyan bir bedeli de vardır, o farkı ruhunuz bile duymadan 7. göbekten torunlarınız bile öder, nitekim türkiye seçimlerinin bedelini 60 yıldır ödeyen bir ülke.
öte yandan solcuların, daha doğrusu sosyalist solun "ülkücülük" adı altındaki sivil faşist çetelerle özel bir derdi olmamıştır. sosyalizmin ve solun asıl sorunu kapitalizmledir, çağımızda sınıf savaşının aslı da zaten çalışan sınıflarla burjuvazi ve emperyalizm arasındadır.
ülkücüler ise, dünyadaki diğer ülkelerde olduğu gibi, yerli ve yabancı sömürücülerin halk hareketi karşısına çıkardığı piyonlardır. çünkü devlet denilen kurum, tüm taraflılığına rağmen bu çatışmada kendisine "demokratik" ve "tarafsız" bir maske giydirmek zorundadır. bu sebeple olağan dönemlerde kendisinin yapamayacağı pis işleri yaptırabileceği, vatan millet ve bayrak savunduğunu zanneden kandırılmış lümpen ve maceracı güruhlara ihtiyaç duyar. işte kontrgerilla denen paramiliter gruplar, bu cahil, çoğunlukla genç kitlelerden devşirilir.
"ülkücüler" adı altındaki bu insanlık ülküsü düşmanları da, bu kandırılmış gençlik kesimleri içinden derin devlet ve abd tarafından devşirilmiş tetikçi kuklalardır.