20 yaşında bir genç ailesinden uzun süre uzak kalacaktır. belki ilk defa bu kadar uzun süre evinden ayrı kalacak bilmediği bir yerde, bin bir türlü insanlarla aynı ortamda 1 sene boyunca vakit geçirecektir. zordur elbet, çok zordur. sınırda, içinde tek bir kurşun bulunan silahıyla nöbet bekleyecektir; belki de -üzücü çok üzücü ama- dönemeyecektir de bir daha geriye. hayat boyunca yaşayacağı en hüzünlü anlardan biridir o otobüse biniş anı. o yüzden ben hoşgörmüşümdür hep asker uğurlamalarını.
burdan itibaren bu yaznın şekli değişiyor ey okur bilesin. tamam uğurlayalım, tamam moral verelim ya da adına ne diyorsanız onu yapalım ama insan gibi yapalım. hastanenin önünden geçerken mesela konvoy halinde kornalara abanmayalım ya da yolu trafiğe kapatıp çiftetelli oynamaya kalkmayalım. abartı gelebilir belki ama şahit oldum diye yazıyorum; yarış yapmayalım, geliş şeridini gidiş şeridiymişçesine sollama için kullanmayalım. askere gidecek olan adamı eğlence adı altında işkence etmeden bindirelim otobüsüne. azıcık medeni insan olalım diyorum sadece çok mu şey istiyorum?