ir festivalden çok populer kültürün parçası olan bir yarışmadır ne yazık ki altın portakal.
türk sinemasına maddi açıdan hizmet ettiği gerçeğini kabul ederek başlayalım eleştirmeye. para veriyorlar yapanlara, yönetenlere. ve bu yine film olarak dönüyor, bu güzel birşey. ama çıkıp da atilla dorsay, türkiye'nin cannes'ıyız biz, giderek uluslararası saygınlığımız artıyor gibi cümleler kurunca gülesim geliyor.
cannes neden bu kadar dikkatle izleniyor hiç düşündünüz mü? çünkü cannes'da gösterilen filmlerin daha önce hiç bir yerde gösterilmemiş olması gerekiyor yani başka bir festivalde dahi, bırakın sinemayı. ama bize dönüyorum mutluluk filmi birçok ödül alıyor. mutluluk ülke çapında başarılı olmuş, yurtdışında gösterime girmiş gayet güzel bir film. e hal böyleyken ne işi var o filmin festivalde.
önemli işler yapılıyor aslında altın portakal'da, -her türlü çıkar-kayırma dedikodularını duymazdan gelerek kuruyorum bu cümleyi- evet önemli işler yapılıyor orda ama yapılan işin büyüklüğünden daha büyük cümleler kurdukları zaman gülünç oluyor.
yasamin kiyisinda cannes'da aday, almanya'nın oskar aday adayı, o zaman ne işin var senin antalya'da. ödül var ve ben bu düşünceye hak veriyorum ama altın portakal film festivali jürisinin vizyona girmemiş filmleri seçmesini diliyorum bir sonrakinde. o zaman film festivali olunuyor, cannes olunamasa da hala.