yolda yürürken uzaktan gördüğün insanları, saçından, kıyafetinden, yürüyüşünden pay biçerek arkadaşına benzetmiş olma korkusu.
"miş" li çünkü, o an "ayşe!", "memeet!" falan diye adeta ~ ~ yırta yırta bağırıp, el kol hareketi yaptığın an olabilir. "ana o diil mi yoksa!" kısmı burkan kısmıdır. "off o olsun lütfen allam ya" ise çaresizlik içinde kıvranılan kısımdır. hadi bu neyse, bi
derece toparlanabilir, kalabalığın arasına karışırak, ara sokağa dalar, duvara yaslanır, derin derin nefes alır atlatırsın. (bi filmden alıntıdır bu rahatlama yöntemi, hiç yapmadım ama hep özendim).
fakat bu, "aaa du bakim bu bizim şey değil mi? du sen şimdi bak" diye arkadan yaklaşıp omzunu dürterek, "höh! yakaladım, napıyosun bakim!" gibi ürkütmeli bi şakaya kalkışmış olabilir bu yavşak beden. burda bütün duygular birleşir yumağa döner. soora o yumak, içinde, karın duvarında, göğüs boşluğunda falan yuvarlanarak dolaşmaya başlar fütursuzca.
"çokaffdersinis birine benzettim valla" ne desen artık.... anca gidersin.
"inşallah arkamdan gülmez ya, banane gülmesin ya, offf ya! gülerse gülsün nabalım. onun başına hiç mi gelmedi sanki..." gibi kafadan geçenler ise ağlamaklı teselli sözcükleridir.
bi de yolda arkadaşla yürürken aniden ona dönüp, "sen kimsin?" diye sorma korkum var ki, buna kısaca amnesiphobia denir. burkar.