bir ülke bir terör örgütüyle savaş halinde olamaz. kaybımız bir savaş kaybı gibidir ama muhattap alınacak kimse yoktur siyasi anlamda karşımızda. pkk hangi ülkenin askeri gücüdür? hiç bir ülkenin. eğer ki biz bu adamların isteklerine boyun eğersek - ki ciddiye alıp aynı masaya oturmamız bile aynı şey - bunca şehidimize ve ailelerine ihanet etmiş olacaz. sonra çıkıp demezler mi; "benim çocuğumun kanını niye akıttınız?".
açıkçası televizyonlarda bizzat abdullah gül'den böyle bir ifade çıktığını görmedim ve duymadım. şayet demişse yazık hem de çok yazık.
bu kadar imtiyazları verdik de ne oldu? verdikçe daha fazlasını istediler. demek ki sorun dil-kimlik değil sorun toprak. işte orda sıkar biraz. bugün pkk silahı bırakırız ama doğuyu bize verin derse şaşırmam. demem o ki bu bir fırsat olur ama sadece pkk ve onun yandaşları için. türkiye içinse sadece bir kayıp olabilir.
her ne kadar kurtuluş savaşımız tarihin tozlu sayfalarında yerini alsa da biz ikinci bir kurtuluş savaşı içerisindeyiz. bunu unutmadan hareket etmeli herkes.