christophe dugarry

entry9 galeri
    2.
  1. 1995-1996 sezonunda uefa kupası çeyrek finalinde ilk maçta ac milan'a deplasmanda 2-0 yenilen bordeaux, rövanşta rakibini 3-0'la duman ederken christophe dugarry zinedine zidane'ın yardımıyla attığı 2 golle beraber rossoneri'yi paramparça eden isimdi. şarapçılar o sezon uefa kupası'nda final oynadı ama bayern münchen karşısında finaldeki iki maçta da* kepaze olarak kupaya adios çekti. ac milan bunu unutmadı elbet, ertesi sezon christophe dugarry'i kadrosuna kattı. "hocası" zizou ise bir başka italyan devinin, juventus'un yolunu tuttu.

    ne var ki kırmızı siyahlı formayla çok da güzel hatıralar bırakmadı, aralık 1996'da ac milan san siro'da norveçli rosenborg'a mal gibi 2-1 yenilip şampiyonlar ligi'ne grup maçları sonunda veda ederken tek gol ondan gelmişti, ama bu onu takımda tutmaya yetmedi. ertesi sezon fc barcelona'nın yolunu tuttu; grup sonunculuğuyla "taçlanan" inanılmaz kötü bir şampiyonlar ligi sezonunun üstüne alınan la liga şampiyonluğu da koca bir sezon yedekte duran ve dizinden geçirdiği o sakatlığı yüzünden çok az sayıda maça çıkan bu fransızı takımda tutmadı. tabi fransa a milli takımı 1998'de dünya kupasını kaldırırken, bu adam o kadroda yer aldı, takımın turnuvadaki ilk golünü güney afrika'ya attı, brezilya ile oynanan final maçında oyuna sonradan girdi, en büyük başarısı buydu. en kötü döneminde milli takıma çağırılarak bir anda zirveye çıkmıştı.

    oradan olympique marseille yolunu tuttu, ekürisi 22 mayıs 1996'daki şampiyonlar ligi finalinin ak saçlı yıldızı fabrizio ravanelli idi. buradaki performansının da pek iyi olduğu söylenemezdi. 1999'da değişik bir takım formasıyla gene uafa kupası finaline çıktı, ama gene kaybetti, bu sefer yıldızlar topluluğu ac parma'ya 3-0'lık skorla. ertesi sezon sonu takımdan ayrıldıktan sonra fransa a milli takımı euro 2000'i de şampiyonlukla tamamladı ve bu eleman gene o takımın vazgeçilmezlerindendi, sırf o turnuvada 3 kere burnunun dağılmasına rağmen hala canla başla oynaması da onu ülkesinde sevilenlerden biri olarak kılar.

    sonra oradan kendisini yetiştiren bordeaux'a geri bir dönüş yaptı sonra dıdısının dıdısı. 2-3 cümleyle tanımlayacaktım ben bu adamı, nerelere geldik yine. uzun saçıyla, fiks sakal modeliyle öylesine bu diyarlardan geldi de geçti, fransız spikerlerimiz deyimiyle "dugağhi"...

    not: kendisi zizou'nun en yakın arkadaşıydı, halen öyle midir bilinmez.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük