hakaret sınırlarına varmadan bu konuda nasıl entry yazacağımı bilmiyorum ancak yine de deneyeceğim.
diyelim ki esaretin bedeli filmini izliyorsunuz ama türkçe dublajlı. meşhur "ilk gece kim ağlayacak bahsi" nin geçtiği sahneyi de hatırlar bir çok kişi. 'şişko, şişko..' diye bağırıyorlardı hani türkçe seslendirmesinde. 2. ve 3. kattaki elemanlar bağırıyordı ama sanki şişko adamın hemen yanında gibiydi sesleri. seslendirme bu haldeyken, sen nasıl o adamın düşüncelerini anlamayı planlıyorsun merak ediyorum altyazıyı beğenmeyen arkadaş. yönetmen 2.kattaki adamların seslenirin uzaktan gelmesini istiyor çünkü başka türlü bir hapishane atmosferi oluşturamazsın. ayrıca orjinal dilde izlerken ses efektlerinin hiç birini kaçırmazsınız.
zaten altyazı yerine, dublaj izlenmeli diyen adamlara dinledikleri yabancı şarkıların türkçe seslendirilmiş halini dinletmek isterdim. hatta bu parçaların serdar ortaç tarafından seslendirilmiş olmasını isterdim.
anlatmak istediğimi bir çok orjinal dil seven adam anladı zaten. türkçe dublaj meraklısı, altyazıyı okurken yukarıdan bir şeyler geçer göremem diye korkan adamlar ise anlayamadı.
hurley ın "whats up dude" yerine "kanka naber ya" demesini sevenler ya da sawyer ın "son of a bitch" yerine "lanet olsun" demesini sevenler size sesleniyorum: 'gidin kendinize facebook'ta grup kurun'