bu sorunsalları aşmaya çalışan fizikçiler einstein'ın birleşik alan teorisini geliştirerek sicim teorisini kurmus bunuda dahada geliştirp süpersicim ve m teorisini olusturmuslardır. hatta daha spekulatif takılarak çoklu evrenler görüşünü savunanlar dahi olmustur. antropik prensibin buna eklenmesiyle de bigbang esprisinin boku cıkarılmıştır. şimdi bu meseleleri biraz açalım;
einstein ölmeden önce eğer yeterli enerji ortamı sağlanabilirse maxwell'in elektromanyetizması gibi farklı 4 temel kuvvetin birleşebilip tek bir kuvvet olacağını savunuyordu, ama teoride kaldı. ölümünün ardından bir kaç deney bunu doğrular gibi görünsede bu düşünce bigbang esprisi ile birleşince ortaya mide bulandırıcı spekulasyonlar çıkarıldı.
sicim teorisi her şeyin yani temel parçacıkların (proton elektron nötron) kemal telleri gibi titreşen çok küçük parçacıklardan meydana geldiğini savunur. zaten sicim "tel" demektir. bu telleri titreştiren ise görünürdeki 4 boyut yani zaman ve mekanın dışında varolan bir düzine daha görünmez fiziksel boyuttur. big bang sırasında 4 temel kuvvet varolan tüm kütle ve bu 11 boyut bir arada inanılmaz yüksek bir enerji ile beraber idi, patlama sonrasında bunlar birbirinden yavaş yavaş ayrışmaya başladılar ve bildigimiz evrene doğru bir evrim süreci başladı. önce 4 boyut ve kalan 7 boyut ayrıştı, ardından kütle uzay- zaman ve 4 büyük kuvvet ayrıştı. ardından 4 büyük kuvvet 2 li sonrada teker biçimde ayrıştı ve devreye geçerek proton notron elektron atomları olusturdu. bunlar hidrojen vehelyumu hidrojen ve helyum gazları sıkışarakta yıldızları olusturdu ve nitekim yıldızlar kütle çekim etkisiyle galaksileri meydana getirdi. evren tamamlandı.
işte bu noktada devreye giren antropik prensip evrenin varolus amacının zeki yaşam olduğunu söyler. yani çoklu evrenler teorisine dayanan bu görüş uygun fiziksel sabitlerin olduğu evrenlerde zeki yaşam formlarının gelişmesini bir ortogenez ve zorunluluk olarak görür. oysa uygun sabitlere sahip olmayan bizim evrenimiz dişinda milyonlarca yaşam formsuz evren sözkonusudur.
demek oluyorki hiç bir şekilde ispatı olmayan tamamen teorik ve hatta teorik bile değil birer hayal mahsulu olan yukarıdaki görüşler bigbang esprisinin aslen ne kadar asılsız ve akıl dışı olduğunu kanıtlamaktadır.