her toplumda insanlar kendilerini degisik seviyelerde gostermeye çalısırlar. bu seviyeleri toplum baskısına uyumlulukları ile degerlendirilir. toplumsal baskının bagımlı oldugu degerler vardır. ahlaki degerler, gelenekler ve inanclara uyumlu olma veya olmama vb. gereksinimlerinin yazılı olmayan kurallarıdır. yazılı kanunlar buralardan kaynak alsa dahi paralellik göstermez.
ramazanda disarda yemek yemek kimse bir sey demese dahi uzerinizde bir stres yaratır. kanunlar bu konuda yasak koymamis olması ile negatif bir baskı hissedersiniz.
ustu bası yırtık dilenen biri gorseniz suc oldugu halde kimse polis zabıta çagırmaz. bu pozitif bir baskıdır. zenginden calip fakire veren insanlara duyulan sempati gibi. şikayetci olursaniz insanların gözünde degerinizi düşürürsünüz.
pekala bu baskılar olmasa ya da kötülük yap diye baskı yapılsaydı neler yapabilirdik?
içimizdeki seytan ortaya cıkar, (kimse gormuyorsa) hiç yapmayacagimiz seyleri rahatca yapardik. gercekten hangi seviyede bir insan oldugumuz ortaya cikardi. şimdi bir ornek verelim. bir insana sorular veriyorsunuz, ögretmeniniz soruları cevaplayamadığı taktirde onun suclu olacagını sizin sorumlulugunuz olmadıgını bunun bir deney oldugunu söyluyor. elinizin altinda bir dugme veriyor. yanlış cevabında düğmeye basarsanız yan odadaki insana elektrik veriliyor. her dugmeye bastıgınızda voltajın 50 volt arttirildığını bir gostergeden göruyorsunuz. elektrik verdikten sonra yan odadaki insanın çıglıklarını duyuyorsunuz. arasıra durmak istediginizi soylediginizde ogretmeniniz sadece "devam et" diyor.
sizce kac kişi 300 volt elektrik vermiş?
sizce kac insan 450 volt elektrik vermiştir? *