ele talkını verip kendisi salkımı lüpleten yazar, önce kapısının önünü süpermesi gereken moderatör, başındaki bitten habersiz milletin kepeğiyle uğraşan bebecük.
geçenlerde almış toplamış genç ve körpe yazarları msn zirvesinde, onlara bazı hususlarda ders vermiş. demiş ki '' arkadaşlar şu 'dedirten başlık vs' kalıbını kullanmayın. öyle kötüdür böyle kötüdür'' anlatmış da anlatmış... hatta bununla da kalmamış, trakya sözlük'de girdiği bir entry ile taçlandırmış, bayrak olmuş 'dedirten başlık' karşıtlarına:
--spoiler--
sözlükler tarihinin en aşağılık, en uyuz tanım yapma kalıbı.
[imhotep, 11.5.2009 00:30]
--spoiler--
hatta bu mahallede gezinirken de bir yazarın başlığına girdiği entry ile 'dedirten'e nakkadar gıcık olduğunu göstermiş, aklınca inceden ayar bilem vermiştir. bakın bakın bakın... #4446070
eveeet, karıştırdık beyefendinin giderken bıraktığı entarilerini, soykaların arasından çıkardık 2 yıl öncesine ait bir yazıyı. pişman olacaktır ayrılırken hepsini sildirmediğine. buyrun bakın efendim, görelim hanım ne soylamış: (bkz: #1435675)
piiii, bir yazı ki iler tutar yanı yok. adamın 'dedirten durumdur' yazmasına mı takılsak yoksa inceden sübyancılık kokan hüseyin üzmez felsefesinin tezahürüne mi kızsak? ne demek yahu seviyorlarsa kime ne? olmaz arkadaşım olmaz, hamsi kaymakam olmaz! sanki bana leon ile mathilda'nın masum aşkını canlandıracaksın mına koyiim! neyse, bu başka bir yazının konusudur.
msn zirvesinde bu arkadaşın tedrisinden geçen ve bir zamanlar kazayla 'dedirten'li entry girdiği için hayıflanan yazar arkadaşlarımı yarın saat 11:00'da taksim'de bekliyorum. hep beraber beşiktaş'a geçip imhotep efendinin işyerine gideceğiz ve suratını tükürük hokkasına çevireceğiz, uyar mı?
