epitaph

entry75 galeri video2
    5.
  1. akla zarar bir king crimson şarkısı.

    bunca yıl sonra hala sevilen, her yıl -yeni dinleyenler arasında- kendine yeni hayranlar bulabilen ve "anılar" tarzı albumlerin en vazgeçilmezlerinden olan bir şarkıdır.

    king crimson'ın -sanıyorum- 1972-73 yıllarında çıkmış olan "the court of the crimson king" albümünün ilk yüzünün 3. ve son parçasıdır.

    albümün kapağında gözleri yuvalarından fırlamış, ağzı dehşetle -küçük dili ve yutak borusunun başlangıcı görülecek ölçüde- sonuna kadar açılmış bir çizgi yüz vardır. kapağın sanıyorum sağ tarafında, bir daire içinde "this album contains the hit single epitaph" yazmaktadır.

    kapaktan çıkartılıp -a yüzü- pikaba konulduğunda, dinleyiciyi "21th century chidzoid man" adlı parça karşılar. çok sert, ritmli ve sonlara doğru elektronik yönü ağır basan gerçekten de şizoid bir parçadır bu. bittiğinde, kulaktaki notaların sertliği sönmeden daha, ılık bir "woodwind" eşliğinde "I talk to the wind" başlar. insana huzur veren rahat, melodik, yumuşak, kendi halinde akıp giden, biraz da melankolik bir parçadır bu.

    sonra bu yüzün son parçasına gelir sıra. woodwind'in sesi daha kulaklarımızdan silinmeden yavaştan başlayan ve giderek güçlenen bir davul sesine eşlik eden mellotron'un sesini duyarız. ve bagetin davulun ziline vurmasıyla başlar "epitaph..."

    "the wall on which the prophets wrote" diye başlayan (sözler için bkz.No:3 hendrix entrysi) yumuşacık sesin "is cracking at the seams" derken ve sonrasında 4. mısrada "the sunlight brightly gleams" derken indiği pes perdeye hayret eder; az sonra "the fate of all mankind i see, is in the hands of fools" derken çıktığı yerlereyse hayran kalırsınız.

    "knowledge is a deadly friend, if no one sets the rules." ve "the fate of all mankind i see is in the hands of fools?" sözlerinin altına, sımsıkı büzdüğünüz dudaklarınız ve öne doğru hafifçe salladığınız başınızla onay verip, imzanızı atarsınız.

    albumun ikinci yüzünde yalnızca iki parça vardır. bu yüz "moonchild" adlı son derece melankolik ve bazı yerlerinde -neredeyse- deneysel denilebilecek bir parça ile başlar. "in the court of the crimson king" adlı senfonik rock bir parça ile biter...
    11 ...