şairliği ayaklar altına almış bir paçavra şairinin ruhsuzluğudur bu...
gerçi buna şiir demek anlamsız, zira bir dörtlüğün şiir olması için hem ruh bütünlüğü bakımından, hem de anlam bakımından bir şey ifade etmesi gerekir...
bu sözde şiirde o kıymet hükümlerinden bir katrecik dahi yok... çarşı grubu daha iyisini yazardı eminim... yani, bu şiiri yazıp, kendisine nasıl '' şair '' diyebilmiş bu kemalettin hayret...
oysa, şair, şiirini belli bir hizbe yalakalık yapmak için yazdığı zaman şairliğini kaybeder, müsvedde muharriri olur...
aferin kemalettin kamu' ya !
soyadını seveyim senin...
ismet kaç para verdi bu şiiri yazman için ?
diyelim ki verdi, sen de yazdın...
işin daha kötü tarafı var...
bedava tarafından yazmış isen, cumhuriyet devrinin ilk ümitsiz vakalarından biri olmuşsun demektir...
ne örümcek, ne yosun,
kabe arab'ın olsun...
dizelerdeki şu müthiş sanata bakın !
vallahi ellerim titriyor kemalettin...
yalçın küçük gibi sinirliyim şu anda...
mezarını ziyaret etmek isterim bir gün...
bir kilo kabak çekirdeği getireceğim sana, bağırsaktaki kurtları temizler...
eğer hala,
bağırsakların kaldıysa tabi...