güneş balçıkla sıvanmaz diye bir laf vardır bizim memlekette. bilmem bir yerlerden tanıdık geliyor mu?
O memleket çok uzakta son zamanlarda. sık sık atatürk'ün gençliğe hitabesini okuyorum ezbere bilmeme, her hecesini, her harfini özümsememe rağmen. her okuduğumda daha çok hırslanıyorum, çokça da rahatlıyorum hırsımın aksine. Biliyorum ki her toplumda bazı neferler vardır ki sadece dibini değil tüm kainatı aydınlatır. sadece senin benim bildiğim gibi var oldukları müddetçe değil; her daim ışımaya, ışıtmaya devam ederler. bugünler, bu çamurlar, bu debdebe, bu saçmalıklar silsilesi gelip geçici, insanların örümcek tutmuş fikirleri, at gözlükleri, kötücüllükleri, hazımsızlıkları geçici...
sanırım bu arbedeyi fazlasıyla ciddiye alıyoruz.
Aslına dönmek, gözü yanlışlardan doğrulara çevirmek gerek.
doğruluğun neferleri, türkan hocalar bakidir.
O nedenle her ne kadar artık vücuden yanımızda olmasa da fikirleriyle, devrimleriyle varoluşun sonuna dek yanımızda olacaklarından emin bir şekilde meşaleyi devraldığımızın ve birilerinin bizleri karanlığa gömmesine sessiz kalmayacağımızın ispatıdır hocamızın vefatı. Zira fikrimiz hür, vicdanımız hür. Gerisi fasa fiso.