ölüye saygısızlık ve türban idefiksi

entry8 galeri
    7.
  1. bu adamlara vakitlice gittikleri cemaat evlerinde, yurtlarda, öğretiler, fetvalar verirler. derler ki islamı yaymak karşı olanlara anlatmaya çalışmak da senin görevindir. yapmasa bile önemli olan bilmesidir derler. türban takmanın zorunluluğunu bilsin ama takmasa da olur diye de fetvada bulunurlar. peki bu ne demek? bildiğin ve inandığın halde yapmıyorsan; az günahkarsın. hem bilip hem de inkar ediyorsan; neredeyse kafirsindir demek! bunlar otobüslerde, sohbetlerde, oruç bozmak için aranan mekanlarda, kısacası her yerde bu görev bilinci ve aşkla başlarlar konuşmaya! anlatırlarda anlatırlar. bir amaca hizmet etmenin verdiği o sonsuz doyumla gözleri dolasıya kadar konuşurlar. burada bir insanı bilgilendirmenin yaşattığı doyumdan ziyade kendisinin kazanacağı bonus sevaplardan ötürü ağlamaya başlarlar.
    ayrıca o gittikleri mekanlarda, atatürk ün yüzünün kendisinin olmadığını yani maske taktığını, kör olduğunu, sürekli içki ve sigara içtiğini, hocaları, şeyhleri öldürttüğünden başka bir şey anlatmazlar. kökten gelen bu nefret in izleri aradan yıllar geçip de olgunlaşma evresine geldiğinde dahi silinmez. minicik ve daha şekillenmemiş beyinler kendisi olmaktan çok bu dinlediği fetvalar oluverir. koşullanılmış beynin, saçın bir savruluşuyla arzularını depreştirmesi gibi, atatürk ün getirmeye çalıştığı her çağdaşlığı da din karşıtlığı olarak algılar.onlara göre aksi asla ve kat a mümkün değildir.

    dinde zorlamanın olmadığı konusunuysa külliyen unutmuş, saygısızlığın alasını yapmayı dine hizmet sanmıştır. hem diriyken fikirlerine duyulmayan saygının öldükten sonra gösterilmesini de makbul görmem ben. bu riyakarlığın birinci kuralıdır.

    kadını, hz adem in kaburga kemiğinden yaratıldığını sanan bu zihniyete mensup şahsımız pek tabi ki kadının üstünde hakkı olduğunu sanar. kadın onun gözünde ikinci sınıftır. hatta erkekler için dünyaya getirildiğini kanıtlamak üzre kadının üstünde hakimiyet kurmak ister. hakimiyet kurmak için, kendi uçkurundan yola çıkarak belli kurallar uydurur ve bunlara kalben inanır. insanın kendi yalanına inanması kadar lanet bir şey yoktur şu fani dünya da.

    ne dirisine ne ölüsüne saygı duymayan bu insanlar saygı nedir bilmezler. muhalifliğini saygısızlıkla gösterebilmekten başka yöntemleri de yoktur.
    2 ...