anlatan dinleyenin inandığını sanar, dinleyen kişimiz safsa kulağını dört açarak dinler zaten, lakin dinleyenimiz uyanık, zeki, çakal vb. bilimum özellikleri taşıyorsa zaten anlatılanlara da inanmaz. anlatıcı ise bu saf dinleyici üzerinde egosunu tatmin etmeye devam eder. ama unuttuğu bir şey vardır ki; kendisine olan güvenin azaltıcı olmasıdır bu anlatma şeklinin.