benim saçlarım kendimi bildim bileli uzundur efendim. okula giderken de uzundu. ilkokula giderken öğretmen bir şey demiyordu saç olayına.
ancak müdür biraz psikopat birisiydi ve cuma günleri bazen herkesin önünde traş ettiği çocuklar oluyordu. hayatım ondan kaçmakla geçti. adeta asker gibi kamufle ediyordum kendimi. köşe bucak kacıyordum ancak bir gün nasıl olduysa ona yakalandım.
-oglum bu saçların hali ne
+ortmenim şey kestirecektim de
-yarın cuma o saclar kesilmez ise okulun önünde kesilmiş bil saclarını
+emredersiniz komutanım.
o saatten sonra ortmen gitti komutan geldi çünkü.
ben biraz yaramaz bir çocuktum ve evde pek durmazdım. benim saçımı genelde babam keserdi zaten bacak kadar çocuğuz birde berbere mi gideceğiz ?
gittim eve babam yok tabi. henüz işten gelmemiş ama ben sokağa çıkacağım ve eve aksam geliyorum ders falan derken yetişmez. annem de kesiyor saç anneme dedim yemek yapıyormuş kesemezmiş babamı bekleycekmişim.
zaten isteklerim hiç zamanında olmadı ki.
o arada teyzem suratta hafif bir sırıtış yanıma yaklaştı. deli saçlarını ben keseyim mi? o dönem cevremdeki herkesi berber zannetiğim için bu teklife sıcak yaklaştım ''tabi olur'' dedim.
oturdum sandalyeye ve teyzem hafif saclarımı kesti. takriben 10 kıl falan. 1 dakika falan sürdü zaten. sonra bitti dedi ama saç kesilmemiş ki cok cok cok az bir biçimde kesilmiş sadece. ablam yanımda teyzemin elinden makası aldı ''ben keseyim dur'' bir kere sandalyeye oturmuşuz artık kurbanlık koyun gibi dururlar mı? ablam biraz daha çok kesti ve gerçekten güzel oldu yani çok begendim hala biraz uzun ama güzel kesilmiş yani süper oley oley diye seviniyorum lakin abim olaya giriş yapıyor. ibine abi totoş abi.
+deli olm bu ne lan?
-nolmuş abi?
+olm ne biçim tıraş olmuşun öyle !
-ya ne var be güzel değil mi?
+gel ben keseyim olm bu ne hal ya alla alla
-tamam.
tamam diyen dilimi eşek arısı sokaydı da demeseydim.
balkona sandalyeyi koydu. permatik ve makas elinde ayna yok dedi bakmayacaksın ben kestikten sonra bakarsın. safım ya ben deliyim ya ben manyak kafalıyım ya ben tamam dedim. kuzu gibiyim amk.
neyse.
başladı teker teker saçlar yere dökülmeye lan bir şeyler oluyor lakin sesimi çıkartamıyorum abim biraz asabi biriydi.
balkonda olduğumuzdan bütün arkadaşlarım toplanmış aşağıya bana bakıp gülüyor. işte o zaman anladım bir şeyler ters gidiyor bir şeyler oluyor ama korkmuştum.
jilet ile kafamın yanlarını kazıyordu. evet bildiğin kazıyor ben napıyon abi dedikce olm fazlalıklar var dur bi diyordu.
en sonunda tıraş bitmiş aynayı getirip bak demişti. bir baktım aynaya aman allahım görmez olaydım müdür kesse eminim daha güzel olacaktı. mohikan olmustum.
hani ümit davala dünya kupasında bir sac yapmıştı yanlar sıfır üsttlerde sac var falan aynı model. ipne ümit benden çaldı onu.
aglamaya basladım küfürler falan ancak bütün herkes karşıma geçmiş taşak geçiyor benimle.
annem, abim, teyzem, ablam, insanlık, televizyondaki amca kim var ise gülüyor kainat üzerime gülüyor resmen.
babam geldi akşam kafayı sıfıra vurdu. o 2 hafta nasıl geçti ben okula nasıl gittim arkadaşlarımdan neler çektim falan hiç sorma.