bu yolculuk, insanın sonunda ölümü bile 3 gün sonra duyulan bir kişinin ya da gökyüzündeki tek bir yıldızın yanlızlığı kadar büyük bir yanlızlığa iter. çünkü ego, ancak tam bir ümitsizlik noktasına gelince teslim olur.
bu teslimiyet acı vericidir.
çünkü kişi kendini yutacak dipsiz bir uçurum açılmış gibi hisseder. bu, ölüm gibi gelir.
ancak bu bi taraftan ölümdür, diğer taraftan da o bir diriliştir. o dogmak icin ölmektir. yolcu önce bilinçaltının karanlıklarına dalar.
iç dünyamızın bu karanlığı; gerçek benliğimizin, tanrının şekilsizliğinin göz kamaştırdığı bir yerdir. benliğimiz, karanlıkta gizlenmiş bir ışıktır. *