yaklaşık yirmi kere izlediğim hala da izlemeye can attığım marc forster'in en önemli filmlerinden biri. listemde bir numara olması hayalimde olan sahnelerin bir çoğunun çekilmiş olmas olabilir lakin her sahnede, hatta her bir karede filmin içine ve dışına sarkan onlarca gönderme mevcut. tam anlamıyla bir sanat eseri. filmde bahsedilen tristan reveur o kadar güçlü bir insan olarak anlatılmıştır ki; birçok insan bu ressamın gerçek olduğunu düşünüp hakkında yorumlarda bulunma cesaretini göstermiştir. senaryo ve görüntü yönetmenliğinin hakkını verirken forster'i es geçmemek lazım. özellikle filmin açılış sahnesinde ters gördüğümüz köprüyü filmin sonunda ryan abimizin gözlerine öyle bir bağlamıştır ki bütün mevzu bir anda çözülüveriyor. ayrıca forster'in müzik ve efekt kullanımına söz söylemek terbiyesizlikten başka bir şey olmaz sanırım. roll captionla birlikte başlayan cold water bütün o gerilimin ardından yüreğinizi dinlendirir.
son olarak tristan reveur'la başbaşa bırakıyorum sizi;
"zarif bir ölüm, sanatın en yüksek mertebesidir..."