3 dininde ortak olarak söylediği olaydır. lakin 3 büyük dinin zamanında bugünkü bankalar yoktu. o zamanın faizle borç verenlerini bugünün tefecileri olarak tanımlamak daha mümkündür. yani o zaman enflasyon, seri üretim, global ekonomi gibi kavramlar olmadığı için faiz çok darda olan bir insanın yalvar yakar tefeciden borç para istemesi tefecinin 100 lira veririm ama karşılığında 120 lira alırım demesi olayından başka birşey değildi.
günümüz dünyasında ise sistem çok değişmiştir. artık suidi arabistandan tutunda vatikana kadar herhangi bir bankadan para çekecek olursanız bunun faizini ödersiniz. bundan daha doğal birşey de olamaz. çünkü 3 dinin indiği zamanda el emeği göz nuru ile yapılan mesela bir gemiyi 100 liraya alıyorsanız, ertesi senede aynı paraya alırsanız, ondan sonraki senede, 20 sene sonrada aynı paraya alırdınız. bu olay ekmek, ev eşyası, un hepsi için aynı şekilde geçerli idi.
e doğal olarak o şartlarda birisinden 100 lira borç aldığınız zaman buna karşılık 120 lira öderseniz bu basbaya tefecilik olur. ancak günümüz dünyası bu şekilde yürümemektedir. seri üretim, global rekabetçi market gibi unsurlardan ötürü aynı sistem geçerli değildir. kısaca bugün cebinizdeki 100 lira ile bir gemi alabiliyorsunuz diyelim. ancak günümüz şartlarında aynı gemiyi 3 sene sonra aynı gemiyi 100 liraya alamazsınız aynı gemiyi almak için 120 liraya ihtiyacınız vardır.
daha açık anlatmak gerekirse siz bugün 100 liraya almak istediğiniz gemiyi almadınız ama acil paraya ihtiyacı olan bir kişiye 3 sene sonra size geri vereceği sözü üzerine ona borç olarak verdiniz. 3 sene sonra bu kişi size 100 liranızı faizsiz olarak verirse siz 3 sene sonra artık almak istediğiniz gemiyi alamazsınız. çünkü sizin 3 seneki önceki 100 liranızın alım gücü ile bugünkü 100 liranızın alım gücü aynı değildir. anca borç verdiğiniz kişi size 20 lira da faiz ekleyip 120 lira verirse o zaman 3 sene önce 100 liraya alabileceğiniz gemiyi alabilecek paranız olur. yani eskiden 100 lira veren kişi 3 sene sonra da 100 lira alırsa herhangi bir kaybı olmuyordu çünkü 100 lirası ile 3 sene önce ne alabiliyorsa aynısını alabiliyordu. şimdi ise 100 lirasını veren kişi 3 sene sonra 100 lirasını faizsiz alır ise 100 lirası ile 3 sene önce alabildiği şeyleri alamaz kısaca faizsiz borç para veren kişi zarara uğratılmış olurdu. aynı kişi bir 3 sene için daha 100 lirasını faizsiz olarak bir başka paraya ihtiyacı olan kişiye verse toplamda 6 sene önce gemi alabileceği 100 lirasına 6 sene sonra kayık bile alamaz hale gelir. bu da olayın mantıksızlığının kanıtıdır.
kısaca artık günümüzde faizsiz olarak kimse kimseye kredi açmaz, para vermez. ve günümüzde de 3-5 kişi bir araya gelip ev eşyası üretmediği, dev makineleri ile dev mobilya fabrikaları kurulduğu için o makineleri, o tesisi kurmak için illaki kredi çekilmesi lazımdır. çok net olarak günümüzde kredi almadan nakit para ile kurulan hiç bir fabrika yoktur. istediği kadar güçlü olsun ne koç, sabancı, ne ihlas holding ne de microsoft bir tesis kurarken illaki kredi çeker. o yüzden bankaların işletmelere verdiği uzun vadeli krediler olmasa hiç bir şekilde üretim olamaz. o yüzdendirki dünyadaki bütün ülkeler birbirleri ile para alışverişinde faiz uygularlar, bütün işletmelerde kurulumları aşamasında kredi kullanırlar. buna ihlas holding ve hatta kabe manzaralı zemzem towers da dahildir.
kısaca * faiz haramdır desturu o zamanın ekonomik şartları için geçerli olan ancak günümüz global ekonomisinde işlevini kaybetmiş bir söylemdir. nasılki o zamanlarda bütün işler fiziki güç istediği ve bu sebepten bir kadının çalışıp kendi geçimini sağlama imkanı olmadığı için savaşta ölen erkeklerin kadınların bakımını sağlamak maksadıyla 4 kadınla evlenebiliniyordu ama günümüzde kadınlarda klavye tuşlarına en az erkekler kadar basabildiği ve çalışarak kendi geçimini sağlayabildiği için 4 kadınla evlenme desturu işin mantığı gereği ortadan kalktı ise faiz haramdır desturu da ortadan kalkmıştır.