itiraf ediyorum ki tek bir şarkıyla üç ay boyunca oturup 'duende'yi tefekkür etmeme vesile olmuştur.
şarkı, 1987 paris konserinde çığırdığı "trititando de frio" idi ki, soğuktan dondum anlamına tekabül ediyordu ve bulerias makamında tomatio tarafından icra edilmişti.
günlerce düşündüm: camaron, şarkının sonunda "la vida la vida la vida es..." diye nida ederek gözyaşları içinde ayağa kalkıyordu. peki bu cümle bitseydi nasıl biterdi?
cevap aslında şarkıda gizliydi:
canto allegre este guapando
porque la vida se acava.
camaron, paco'nun şöhrete tırmanmasındaki en önemli faktörlerden biridir. sesi kaç oktav bilmiyorum, ama hayatımda bir şarkının içinde bu kadar inip çıkan adam görmedim. hatta tsm assolistleri bile dahil. diyeceğim o ki, gitarı bilmeyen biri bile ona eşlik edebilir ve sesini iyi takip ederse muhtemelen yanlış nota basmaz.
paco ile on yıl çalışmışlardı. sonra paco caza sarmış ve al di meola ile filan takılmıştı. camaron ise paco'nun öğrencilerinden tomatito ile yoluna devam etti. flamenkoya bas gitar soktu ve ketama gibi 90lı yıllarda ispanya müziğinin tanımı kabul edilen grupların tezahür etmesine önayak oldu. birçok geleneksel flamenkocu tarafından pure flamenco'dan saptığı için eleştirildi. ama kulak asmadı. ta ki 92 yılında lenf kanseri sebebiyle hayata veda edene kadar.
cenazesine yüz binden fazla kişi katılmıştı. barcelona'da yas ilan edildi. tvler yayın akışını kesti.
küçük karides dünyadan ayrılmıştı. bugün endülüs çingelelerinin sesi hala onun diskografisiyle dünyayı anarşik bir tekneyle turluyor. bana da uğradı.
hala birlikteyiz.
teşekkürler camaron.